SEÇİM YASASI DEĞİL 
SİYASİ PARTİLER YASASI... 
Vatandaşı, planlı söyüşleme sektörüne siyaset denmezse ne denir?
Minnak parti Sayısı arttıkça, ittifaka dayalı  rejimde hukumet olanların karın ağrısı başladı.. Oy oranında küçük parti etkisini sıfırlamak yada düşürmek kaygısı  ile itifak gücünü, küçük üzerine yaymamak için" artık oyu" baraja takılacak küçük üzerinde bırakmak ve artık oyun vekilliğini, büyüğe pas etmek  tam bir cingözlük oldu.. Oysa problem seçimde ya da seçmen de değil millet iradesini, sakatlanmış iradeye dönüştüren delege sistemi ve onun en büyük dayanağı siyasi partiler yasasındadır.. Paket delege, ısmarlanmış adayın en büyük dayanağıdır. Sadece Oy'un serbest kullanılmasının demokrasi olabilmesi için  yeter şart değildir. Seçilecek Adayların, sürecdeki belirleme iradesinin de hür ve kısıtlanmamış şekilde adayın kendi, kişisel yetenek ve söylemleri ortaya cıkmasıda demokratik olmak açısından önemlidir. Aksi sadece noter etkili seçmen iradesidir.. Son seçiminde Beşar Esad da öldürdüğü, sürgüne gönderdiği vatandaşlarından %90 oy almışdı.. 
Bu sebeple Seçim yasasını değil "delege figürasyonlu " siyasi partiler yasasını değiştirmek gerekir. 
20 sene de AB  de başkanlar 2 defa değişti..ABD de 4 değişik başkan gördük.Bizde bırakın hukumet başkanını muhalefet genel başkanları ve efradı dahil aynı yüzleri aynı isimleri görüyoruz.. Neden? MEVTALARA HAYAT VEREN SİYASİ PARTİLER YASASI bunun en büyük sebebidir 
2820 Sayılı Siyasi partiler yasası 22/4/1983 yılında yayınlanmış ve  mola verilmiş demokrasi yolundaki tay tay adımlarındandır.. 3.maddesinde siyasi parti nin ne demek olduğu tanımlanmıştır .Buna göre;"Siyasi partiler, Anayasa ve kanunlara uygun olarak; Cumhurbaşkanı, milletvekili ve mahalli idareler seçimleri yoluyla, tüzük ve programlarında belirlenen görüşleri doğrultusunda çalışmaları ve açık propagandaları ile milli iradenin oluşmasını sağlayarak demokratik bir Devlet ve toplum düzeni içinde ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması amacını güden ve ülke çapında faaliyet göstermek üzere teşkilatlanan tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır."Şirket kurmanın ve şubeleşmesinin bir maliyeti bile varken siyasi partiler gönülülük esası alarak aynı anda triyonlarca yatırım gerektirir bir hususu es geçerek tüm ve ilçelerde lider güücüne ve ya aldığı desteğe göre teşkilatlanabilmektedir. 
Delege sisteminin dayanağı 2820 sayılı yasanın 14.maddedir.Bu kutsanmış madde ile üye,doğal  üye veil delegeleri ,il delegelerinin seçimi ile oluşan kurultay delegesi ve bunnların belirlediği genel başkan yönetim kurulu disipli kurulu marfifeti ile yetkilenerek parti tüzüğünün oluşturulması sağlanmıştır.. Parti Tüzüğü öyle kutsanmıştır ki Genel baskana karşı aday adayı  olmak için bile olağanüstülük gerektirir şekilde düzenlenebilir.2 bacak 2 kol yetmez yeterlilik için kanat şartı bile istenirse konabilir. .Büyük kongere partinin herşeyidir.. Minik kongreler ilçe delegesini ,minik kongrelerde belirlenen il delegeleri de büyük kongreye gidecek kurultay delegeleri ni seçer.. Tüm bunlar ,tüzük belirleme gücünü elinde bulunduran genel başkanı seçmek içindir. Genel başkan seçilir ve kafasına göre uymayan il yönetimi varsa tabela indirmek dahil tekrar geriye dönüp, yeknesaklığı sağlamak için aykırı ve kendine karşı yönetim varsa görevden alabilir ve atama yolu ile yeniden görevlendirme yapabilir. Merkezi idare işte böyle bir şekilde keyfiyetle belirlenir. Üyenin tek basına gücü olmadığı gibi hjazır lopçu kalabalık aileler doğu bölgelerinde parti egemenliği ele geçirebildikleri gibi batı bölgelerinde ise bu 20 kişi ile kongre yapan  sivil toplum örgütleri eliyle olmaktadır.. Sonra da dönüp DEMOKRASİ HAVARİSİ  kesilen DEMOKRASİ HARAMİLERİ  bize hikayeler anlatmaktadırlar..probleem sadece Türkiye gibi 7 kıta da insanı bulunan bir merkezi idare için değil yerel yönetimler için de daha kaygısız ve pervasızca aynı problemler gerçekleşmektedir   
Meslek odalarının eline düşmüş Belediye..Meclis üyelerini esnaf dernekleri baskanlarından, oluşturunca "başkan, sen beni görme, ben yanındayım" anlayışı dumura uğramış tüketici profilini ortaya çıkarıyor. Fiyat kontrolü yok.. Gramaj kontrolü yok.. Gdo kontrolü yok.. Karaborsa kontrolü yok.Determinizm gereği, TAM GAZ FİYAT TERÖRÜ... Tam gaz gıda terörü, tam gaz kaçak inşaat terörü,kaçınılmaz son olarak  karşımıza çıkıyor.. Neden şehrin fırıncısı,şehrin dolmuşcusu,şehrin müteahidi birleşmiş şehrin belediye başkanın yularını elinde tutuyor
Yerelde, merkezi idare yöneticisi  farklı mı sanki? Sendika ların elinde parti il yöneticisi onun elinde de  oyuncağa dönüşmüş, BÜROKRAT "TAMAM AĞAMCI"olduğunda yanlış kadrolar sahada demektir.. 
İLKOKUL MEZUNU PARTİ İL YÖNETİCİLERİ OYUN KURAR ve Akrabasından öteye geçemez.. O halda siyasete nitelik, seçim yasası ile değil siyasi partiler yasası ile getirilir. 
Uyuma Türk Ölürsün....
( Seçim Yasası Değil Siyasi Partiler Yasası başlıklı yazı HALİLİ tarafından 15.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.