Edebiyat Evi Gerçekleri - İtiraflar 1.bölüm
Bugün şiir yazamadım, ilham atta ditti.
Ne yapayım ben de bir yazı yazayım dedim, öyle bir yazı olsun ki, ahaliye, gelip geçene, bilene ve bilmeyene herkese ışık tutsun diye düşündüm.
Elbette bunu başarabilmek için artık bazı sırların ortaya dökülmesi, itiraf edilmesi gerek.
Bu gerçeklere kimler hazır, kimler hazır değil bilmiyorum fakat kamuoyunu ve bilumum Edebiyat çevrelerini bilgilendirmek de boyun borcumuz diye düşündüm.
Umarım bu okuduklarınız karşısında sükunetinizi korur, heyecanlanmaz ve normal karşılayabilirsiniz.
Edebiyat Evi’ni siz Çukurova’nın tarlaları gibi düz bir alanda kurulu, kabristan girişleri gibi bir kapıcının olduğu okul kampüsleri gibi sanıyordunuz değil mi! İşte bütün mesele de bu.
Gerçekler şimdi ilk defa Edebiyat Evi’nin Serbest Kürsü’sünde sizlerle. Reklamlardan sonra beraberiz biryere ayrılmayın.
Bu arada reklamlarda Şiir Yarışmasının reklamı, şairlerin kitaplarının reklamı, haftanın yazarının hatırlatılması gibi birçok reklamdan sonra program başlıyor.
Evet sayın seyirciler bir itiraflar programında daha birlikteyiz, bugün stüdyo konuğumuz Alp Aldatmaz, Edebiyat Evi’nin yeni sakinlerinden, yani pek sakin olamasa da lugat icabı sakinlerinden. Konuğumuza hoşgeldin diyoruz.
Hemen ilk sorumuzu soruyoruz siz Alp Aldatmaz Edebiyat Evi’nin neresinde oturuyorsunuz, bu sorduğumuz soru ile aslında bugün itirafların da konusu açılmış, ortaya dökülmüş, kamuoyu bilgilendirilmiş olacak. İstanbul Stüdyomuzda oturan noter huzurunda ve yabancı basın mensuplarının da huzurunda işte başlıyoruz.
Alp hocam buyrun söz sizde.
Efendim biliyorsunuz ben Alp 2022 yılı başında siteye üye oldum, bana güzel daire vermediler hemen 7. Katta bulunan misafirhanelerden birini tahsis ettiler.
Spiker meraklı bakışlarla araya girdi, misafirhane mi? 7. Kat mı? anlamadık Alp bey ne diyorsunuz izah eder misiniz…
Alp başladı anlatmaya; Evet 7. Kat benim ikamet ettiğim kat. Bu Edebiyat Evi’ni siz ne zannettiniz! Yerle dümdüz tek katlı büyükçe bir yerleşke değil ki… bu Edebiyat Evi 10 bin metrekare alan üzerinde her katında 24 daire bulunan, daha fazla odalı dairelerin olduğu katlarda 16 daire bulunan hatta bazı katların 2 tane süit’ten oluştuğu 200 katlı bir gökdelen, hatta burada alışveriş merkezi gibi olan katlar bile var, spor salonları, kapalı yüzme havuzları, kütüphaneler, müze var, kayıp eşyalar için bile tahsis edilmiş özel danışmanlık katı, basın yayın katı, ki bu katta bir de halkla ilişkiler sorumlusu için tahsis edilen genel ofis var.
Şaşkınlıkla dinliyordu spikerin ağzı hafif açık duruyor, belli belirsiz soluyordu, yani tabi ki ciğerinden…
Alp devam ediyordu.
199. Kat Adem bey’in ikamet ettiği teraslı süit, 200.kat oval ofis oraya herkesi almıyorlar. Genel Müdür Adem Bey 200. Katta muavini ve diğer sorumlularla toplantılar yapıyor zaman zaman.
197 ve 198. Katlar müdür muavinlerinin. Bunlar Sami bey ve MFÜ diye tanınan Mehmet Fikret Ünalan beyler.
Şimdi anlaşıldı 7. Kattayım demeniz Alp bey diye titrek heyecanlı bir ses tonu ile söyledi spiker istemsizce.
Yaa dedi Alp, anlatmaya devam ederek.
3 aydır sıra bekliyorum Nebahat kovulsa da 82. Katta ki Nebahat hani şu şiirlerini çerçevelettirip evinin duvarlarında boş yer bırakmayan Nebahat. Yok çıkmam dedi çıkmıyor. Peki Ragıp Azbıyık’a ne demeli, emekli olalı 40 seneyi geçti, adam 85 oldu halen o güzelim 96. Kattaki büyük dairelerden güneşin doğduğu köşeye bakan dairede kalıyor, ee çık be adam 46 yıldır bu daire sana tahsis edilmiş. Nuh diyor da Peygamber demiyor bu Ragıp dede…
Peki Alp bey nasıl oluyor bunlar daha teferruatlı anlatır mısınız? Diye sordu spiker, tam bu sırada zil sesi geldi ve programın son düdüğü imiş. Yarın gizli açıklamalara özellikle Edebiyat Evi Gökdeleninin alışveriş merkezine, kütüphanesine, müzesine ve bilumum ahaliye açık olan ortamlarını anlatmaya kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bir sonraki programda görüşünceye dek, hoş kalın hoşça kalın…
(
Edebiyat Evi Gerçekleri - İtiraflar 1.bölüm başlıklı yazı
Alp.Aldatmaz tarafından
2.04.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
