Karanlıktan yorgan diktim üzerime bu gece…

Adam, yastık ve çarşafla bir savaşa girmişti. Mağlup ayrıldı yataktan. Kalkıp kapının yanına gitti ve ışığı yaktı. Geçti masasının başına, benzi gibi solmuş bir kâğıt parçasını aldı eline. İçinden geçenleri kaleme, kalemdekileri kâğıda döktü.

Bu gece;
Kozasından kurtulan, kelebekti düşlerim.
Kafesinden kaçan küçücük bir kanarya…
Böyle gecelerde var ya,
Hani var ya,
Yıldızların oklarını kırmak istiyorum tek tek…
Dolunayı bulutlara hapsetmek,
Kayboluşunu seyretmek…
Getirseler önüme dağları,
Başlarını ezerdim ellerimle.
Çevirseler yönünü bana doğru
Irmakları içerdim gözlerimle.
Buzdağlarını eritirdim kalbimdeki harla…

Bu gece;
Kâğıt gemilere yüklerdim hayallerimi,
Bırakırdım dalgaların arasına.
Rüzgârın kollarına teslim ederdim umutlarımı…
Papatyalarda arardım dileklerimi.
Yapraklarını yolardım ağaçların,
Benim gibi umutsuz, benim gibi çaresiz
Kalsınlar diye.

Bu gece;
Aynaya baktım, yüzüm eskidi.
Sırlarına karıştı sırlarım.
Pişmanlık dolu geçmişimi sorguladım bir karakolda.
Mürekkep mavisi parmaklarımla söktüm
Kelimeleri yerinden.
Eski bir defterin parmaklıkları arasına
Hapsettim hepsini.

Karanlıktan yorgan diktim üzerime bu gece…

Hüzün işledim sırma telleriyle saçlarının


Hicran gülleri kondurdum üzerine
Ve dağladım gözyaşlarımla pembelerini.
Umudunu yitirmiş nevresimlerle kapladım,
Acı vermesin diye,
Diken batmasın diye…


Başımda fırtınaydın anılmayan adınla
Nasıl savaş ederdim senin gibi kadınla.

Bırakmak zorundaydım şimdi pişmanım desem
Hasretinden tutuştu artık her yanım desem

Gelir misin bilemem acı çeken garibi
Yoksa unutur musun bu aşktan muzdaribi?

Ne olursun gel artık tükeniyor nefesim
Hançerinle vuruldu çürüyor ten kafesim.

Adam tütün sarısı dudağıyla imzalayıp mektubu, sabah postaya vermek için zarfa yerleştirdi. Gazı biten lambalar gibi birer birer sönerken yıldızlar, yattı yeniden yatağına. Diktiği karanlık yorganı çekti göz kapaklarının üstüne, ağırlığında dalmak için düşler denizine.




NOT: Mektup, serbest ve hece şiiri, durum öyküsü kolajı


 Empresyonizm (İzlenimcilik) Akımı 
 Dış dünyada görülen varlığın gerçek yönü değil, kişide bıraktığı izlenimler önemlidir; bu nedenle anlatılan dış dünya değil, dış dünyadaki varlıkların hayale bürünmüş izlenimleridir. Aslında dış âleme, oradaki varlıklara ve nesnelere karşı ilgisizdirler.
• Varlığın sanatçıda içinde bulunulan bağlamda uyandırdığı izlenimler, sanatın öğesi olarak kabul edilmiştir.
• Anlam belirginliğinden çok kapalılık yeğlenmiştir, anlamın yoruma uygun olması beklenmiştir.
Sanatın amacı birtakım gerçekleri yansıtmak değildir.
 • “Sanat için sanat” ilkesi benimsenmiştir.
 • Gerçekler kişilere göre değişir ve kişisel değer kazanır.
 • Işık ve renk kaynaklı görsel izlenimler, şiirde önemli bir yer tutar.
 

( Karanlıktan Yorgan Diktim Bu Gece başlıklı yazı Afet Kırat tarafından 6.04.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.