Ýlk romaným (Yirmi Dört) distopik bir romandý. Tamamlamam 3 yýldan fazla sürdü. Kafamda ilk belirdiðinden çok farklý bir þekilde ilerledi. Maalesef yayýncýnýn gazabý romaný mahvetti. Ýkinci romaným(Mankurt) komplo teorisiydi.(Gece Kitaplýðý) Üçüncü romaným( Feta) tarihi bir roman(Kýsmet olursa bu sene üç cilt halinde Genç Okur Yayýnlarý tarafýndan basýlmasýný bekliyorum.)

Tarihi roman yazmak benim için en sýkýntýlýsýydý. Distopik veya komplo teorisi yazarken elinizde bol materyal oluyor. Gerisi hayal gücünüze kalmýþ. Tarihi roman öyle deðil. 4-5 sene önce Genç Okur yayýnlarý tarihi roman birincisi Þevket Adnan Þenel(Selanikte Sala Okunur) kendisiyle yapýlan röportajda kitabý yazmadan önceki üç senede o döneme ait tüm kitaplarý okudum diyordu. Objektif bir tarihi roman yazabilmek için olayýn geçtiði tarih diliminin öncesi ve sonrasýna ait bazen birbiriyle alakasýz gibi gözüken pek çok belgeyi incelemeniz gerekiyor. 

Osmanlý ve Selçuklu tarihi zaten baþlý baþýna bir muamma. Ýl Osmanlý tarihi kuruluþtan 150 yýl sonra yazýlmýþ. Kuruluþ yýllarýnda yazýlan Yahþi Fakih tarihinin orjinali yok. Tarihimizle ilgili tartýþmalý konulardan birisi de  Sultan ikinci Murad'ýn ayyaþlýðýdýr. Bir tarih kitabýnda açýkça Tam bir Ayyaþtý diye yazýlmýþ. Osmanlý tarihçilerini tamamý medrese mezunu ve çok iyi derecede Arapça biliyorlar. Arapça Ayyaþ kelimesi Hayatýný dolu dolu yaþayan demek. Günümüzde alkol baðýmlýsý masanda kullanýlýyor. Üstelik benim incelediðim belgelerde Osmanlý sultanlarýnýn yabancý elçilerle yemek yedikleri veya masalarýna oturttuklarýna dair bir kayýt yok.( II Murad'ýn içki içtiðini yabancý bir elçi seyahatnamesinde yazmýþ ve pek çok tarihçimiz düþünmeden üstüne atlamýþtýr.

Algýmýzý yerleþtirilen akýncýlarýn hepsi kýlýç ustasýdýr. Halbuki akýncýlar hafif süvarilerdi. Akýna çýkarken aðýrlýk yapmasýn diye yanlarýna zýrh bile almazlardý. Anlatmak istediðim Kýlýç piyadenin(Yeniçeri) Yay ve Ok süvarinin silahýdýr.(Ünsal Yücel-Türk Okçuluðu) Bu bakýmdan ileri seviye kýlýç ustalýðý ve kartal kanadý takmak tam bir efsane.(Kartal kanadý takmak Akýncý ocaðýný yok olmasýndan sonra kurulan Serdengeçti ve Deliler ocaklarýnýn uygulamalarý.( O zamanlarda Polonya böyle bir süvari sýnýfý kurmuþ. Metal kanatlarý olan bu süvarilerin birisi için 30 eve salma salýnmýþ, Ýnternette akýncý yazdýðýnýzda çýkan kanatlý resimler Polonyalýlara ait anlayacaðýnýz. Münif Fehim'in tablosu da öyle deðerlendirilmeli. Çünkü akýncýlar düzenli ordu içinde genellikle bulunmayan ve düzenli orduyla savaþa çýkmayan(Bir kaç istisna dýþýnda) bir birlik.)