Düşlerin minvalinde seken bir
gerçeksin belki de eskimiş resimlerin surlara serilmiş ıslığısın, gönlün
hicranı sığabildiği kadar bu yazdığım şiire.
Ve yalnızlığım çorak iklimlerde saklı
Bir kaygı
Ar bildiğim her şey uğruna çektiğim
cefası.
Hür zihniyet
Aşk dolu tabiiyet
Göğün ve yerin mahpushanesi
Sözcüklerden geçer yolum
Yolumda seken bir taş misali
Her uzandığımda mutluluğa
Dik yakalı bir şiirden arda kalan
Yasası acıların
Yasların ve yaşların şiarı
Diktiğim iklimlerden batan dikenlere
takılı
Gözlerim
Yüreğin en sevdiği suresinde kutsal
kitabın
Kanadığım ne ki kandığımın yanında?
Kardığım hangi iklim ki
İçimde neşreden rüzgârın indinde?
Hüzündür o devasa sarkaç
Hazandır yalnızlık iklimine boyun
erdiğim kadar
Taş atana uzattığım ekmek misali
Her düştüğümde yere ne ki?
Atılan ekmeğin peşinde
Soldan bir anahtar
Nispetinde notaların doğurgan bir
renk
Sözcüklerin bitimsiz sesi ve
coğrafyası
Mevkiimdir insanlık
Şerh düştüğüm her gün her gece
Kayrasında sessizliğin izini sürdüğüm
binlerce şiir ve güfte
Mahzun telaşım
Yasakların dibinde filizlenen
özgürlük çağrısı
Haysiyetim giden önde en önde
Sevilmesem de olur nispet edenlere
Aldırmadan hala ayakta kalabildiğim
Değil elbet yalan.
Hızması dünün
Hazzı ömrün
Haiz olduğum her duygu verilen hüküm
Kaybolmaya müsait bir yolum ben.
Yolsuz kalmışlığım ne ki
Elbet ardımı kollayan
Vardır maliki benliğimin.
Zihnimde gel geç şifreler
Aşkımda şiar bildiğim gecikmeler
Özlem yüklü bir naaşım
Aymazlığında sessizliğin
Şüphe ederim kimi zaman
Yaşadığımdan:
Yaşardığım ve yeşerdiğim o meddücezir
ki
İfası mutluluğun
İnşa ettiğim şiirlerden
Yükselen bir çığlık bir figan.
Bir minvalse hüzün ve şiir
Müridiyim ben duyguların
Muaf tutulduğum hayat ve mutluluk
Elbet sıram gelecektir
Ardı ardına sürgün edildiğim ufuk
Arzı endam ettikçe umut
Sahibesiyim ben bu aşkın.
Azat edilesi olsaydı keşke mülkiyetim
Her zerremle ait olduğum kâinat
Ötekileştirenlere inat
Severim seveceğim de ömür yettikçe
Makûs talihin rüzgârı
Münferit yangınlardan kurtardığım
bahtımı
Açık kılsın yeter ki Rabbim
Men ettiğim kadar kendimi kötülerden
Mağdur bir iklimim
Makul sebeplerden açık ara farkla
önde koştuğum
Bilinmezin nezdinde geride kalan bir
çiçeğim
Ezilmeye mahkûm addedilen
Azık bildiğim her zerre
Arz ettiğim her gün her sevgi
Talep bulmasa da içimde saklı
yalnızlık denen mevsim
Elbet kavuşacak iki yakam
Yakardığım kadar da İlahi Ateşle
yandığım.