Karanlık dar ve kısa bir yol vardı önümüzde. Tatil beldesine iki km kala arabadan asfaltta indik.
Gideceğimiz yol az ilerideki küçük butik bir pansiyona uzanıyordu.Büyük teyzemin pansiyonuydu burası.

Geçtiğimiz yol dar iki yanı söğüt ağaçlarıyla donatılmıştı. İkiyüz metre sonra sağa dönünce yolun iki yanı kiraz ağaçları, incir ağaçları ve elma ağaçları dolu tarlalarla çevriliydi. Az yürüyünce pansiyona vardık kızlarla.

Çocukluğumda her yaz gelirdik buraya. Teyzemin bahçesinde elma ağaçları vardı. Bir tanesi az aşağıdaki dereye bakıyordu. O ağaca salıncak kurarlardı kuzenlerim ve benim için. Sırayla binerdik. Heyecanlı ve masum sevgimizle birlikte vakit geçirmek için sabırsızlanırdık. Bu elma ağacının en üst dalına çıkma yarışı yapardık. Bu ağaç kırk senelikmiş o zamanlar ve dalları bizi çekebilecek kadar vardı.
En sevdiğim geniş bahçedeki papatyaları toplamaktı. Gelinciklerin asil, narin o kadar da canlı ve merhamet uyandıran yanı beni çok etkilerdi.Neşe dolu kahvaltılar yapar sonrasında denize giderdik. Bebeklerimizle oynarken teyzemin yaptığı kurabiyelere saldırırdık. Çocukluğumun en güzel tatilleri burada geçmişti.Aslı ve Ekin’e bahsetmiştim buranın güzelliğinden.

Ekin esmer, uzun düz saçlı, simsiyah gözlü karagülümdür benim.Benim kadar sosyal değildir ama çevresi ailesi sayesinde azımsanmayacak kadar çoktur.

Aslı ise kıvırcık saçlı kumral kahverengi gözlü arkadaşımdır. Sosyal olmayan, daha sessiz, durgun ve naif bir yapıdadır. Hayalperest ve melankolik halleri zaman zaman ağırlık basar.

Ben Aslı ve Ekin ile okulda tanıştım ve birbirimizden hiç kopmadık .

Aramızda güvenle örülmüş bir arkadaşlık var.Sevgi arkadaşlıklarda ilk etapta yakınlaşmayı sağlasada güven devamı için en önemli kıstas değil mi zaten.Bir insana güvenmek o insanla yaşanan ilişkinin nirvanasıdır bence. Güven olunca söz biter  ki bu karşılıklı olmalı. Biz birbirimizi sevmenin en üstü durum güveniyorduk da.

Heyecanla ve neşeyle üç kız arkadaş sırtımızda çantalarımız ve de ellerimizde valizler ile pansiyona yaklaştık sonunda. Çok az, tatlı bir yokuş sonunda pansiyonun bahçe kapısına vardık.

Pansiyon iki katlı buz mavisi boyalı ve koyu mavi pencere çerçeveleriyle çok iç açıcıdır.

Ben - teyzoş diye bağırdım bahçe kapısından.
Sesi duyan teyzem Badegül - ah yavrum gelmiş diyerek kollarını açıp bahçe kapısına koştu . Heyecanlıydı, sevecen ve neşeyle karşıladı bizi. Tombul kollarıyla önce beni sonra da kızları kucakladı.

Teyzem çilli kuzum diye severdi beni. Doğuştan kızıl saçlı ve çilli olmam çocukluğumda dalga konusu olsada şimdi halimden memnunum.

Teyzem bizim için yemekler hazırlamış yemek yedik ve sohbete koyulduk. Çocukluğumuzun en güzel yıllarını anlattık birbirimize. Aslı durgundu. Nedenini sorduğumuzda lafı değiştiriyordu. O zamana kadar konuşmadığımız tüm anılar hortladı mutfaktaki sedirin üstünde.

Odamıza gittiğimizde çok yorgunduk. Hemen uyuduk. Sabahleyin güzel bir kahvaltı sonrası etrafı gezdik, piknik yaptık. Sonraki günlerde de çok eğlendik. Ben kızlarla daha içten bir bağ kurdum.Birbirimize daha çok kenetlendik.

Bir gün pansiyona gizemli, iri cüsseli bir adam geldi. Pansiyona yerleştiği sabah Aslı’yı ilk kez gördu.Emindik bundan. O gün hep o adamı takip ettik Ekin ile. Aslı farkında değildi. Badegül teyzeme de söyleyemedik ilkin.Birkaç gün sonra dayanamayıp adama arkadaşımıza neden öyle baktığını devam ederse pansiyondan attıracağını söylemiş benim korumacı karagülüm. Tabi Badegül teyzeme de söylemiş. Tabi teyzem gerekeni yapacağı sırada yardımcısı nüfus cüzdanı bulduğunu söyledi. Nüfus cüzdanı o adama aitti. Benim gözüme adı özelliklede soyadı takıldı.Aslı üç yaşındayken babası onları terk etmiş ve hiç babasını görmemiş birdaha. Ve bu cüzdandaki isimle Aslı’nın babasının ismi uyuyordu. Ne yapacağımızı şaşırdık ilk önce. Sonra adamla konuştuk.-kızıma benziyor dedi. En son lise mezuniyetinde uzaktan izlemiş Aslıyı. Aslıya anlatmak için yanına çıktığımızda ağlıyordu.
"Babamı söyleyeceksiniz biliyorum ama ben onu görmek istemiyorum dedi. Meğer babasını yıllar önce bulmuş ama uzaktan izlemiş. Nedeni ise Aslı’nın annesi- babasını affederse onunla konuşmayacağını söylemesiymiş. Çok üzüldük babasına neden gittiğinisorduğumuzda ise arkadaşının vurulduğunu gördüğünü vuranların bunu görmesiyle ona düşman olduklarını o da ailesini korumak istediği için habersizce kaçtığını anlattı. Bu insanlar mafya olduğu için ise ses çıkaramamış. Bunu Aslı’yla konuştuk.
Baba kızın birbirine sarılışı dostumun yüzünün gülmesi tatilimizin en güzel yanıydı.

Altı ay geçti bunun üstünden, Aslı’nın annesiyle konuştuk. Başlarda çok direndi ama Badegül teyzem, ben çok baskın karekterli ve konuşkan insanlrızdır. İkna ettik. Şimdi Aslı’nın annesi ve babası tekrar birarada. Aslı’ nın suskunluğu, içine kapanıklığı kayboldu. Çok mutlu ve konuşkan şimdi. Yaza Badegül teyzemin pansiyonuna gidip tatil yapacağız.

ÇİĞDEM KARAİSMAİLOĞLU
( Güzel Bir Tatil başlıklı yazı Çiğdem67 tarafından 20.05.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.