Temkinliyim artık düş görürken belki de gözden düşülesi bir dehlizde saklıdır varlığım en çok da karambole gittiğim ömrün ertesinde varıp varacağım tek nokta.

Nokta olmayı hep sevdim ben:

Bingo elbet yalan söyledim çünkü maksadım nokta koymak değil bilakis yeniden başlamaktı ömre.

Eş güdümlü bir mermi gibi illa ki yüreğimden vurulduğum…

Ah, o insan izlekleri bense nazenin bir çırpınışla nasıl da sektim insanların bir bir yüreklerine.

Tefe konduğumsa geç anladığım bir ibare oldu nihayetinde kendimden uzaklaştığım hatta kendime beslediğim öfke ve nefret oysaki aşkın şadırvanında doğmuştum ben ve ipek saçlarımı hep okşadı sevdiklerim.

Bir ç/ağrı olduğunu bilemedim evrenden bana saplanan o şarapnel parçasının meğerse insanların çoğunun karanlığında sönmesi gereken bir aydınlık olarak addedildim çünkü gün ışığını hep sevdim ben hep de giyindim üzerime öyle ki geceleri dahi uyumadığım üniversite yıllarımda adeta uykusuz tavaf ettim ben dünyayı ve tüm amfileri ve her nasılda gücümü veren yine Yaratan’dı.

Ağırladığım gece kuşları.

Ben zaten beylik bir gece kuşuydum ve hayatı uykusuz ve sessizce geçirdim çoğu zaman ve yastığa baş koymadan düşüyordum yollara gerisi ise teferruat ve inanın ki anlatmaya değmez.

Sancılı bir eğitim süreci akabinde babamın da annemin de rahatsızlandığı ve ben bir saka kuşu gibi hem doğaya aittim hem de hayatın merkezinde kasırgaya yakalanmış incecik ve sahipsiz bir yapraktım.

Yaprak gibi titremedim oysa ve asla korkmadım insanlardan: tek korktuğumdu kaderim ve Mevla’m ve henüz duygularım menzilde değildi.

Gecelerin kızı oldum hep…

Hem okurken hem de çalıştığım dönemde ve şimdi.

Sözcüklerinse nakşı ve dünümün na’şı azat edilmediğim kadar azize bir rüzgârdım sökün eden mevsimin dilinde çağlayan bir şarkıydım belki de beyhude gezindim ben aşkın ekseninde ve sonunda vardım İlahi Aşka ve dünya nimetleri git gide tat vermemeye başladı.

Dün de bu gün sözcükler benim nişanem.

Dün de bu gün de zaman nasıl da izafi.

Seken bir kurşundum madem ve yüküm kurşundan da ağır ve kuruş etmeyen ufak tefek şeyler hep değerli oldu gözümde:

Bir detay ya da dünden kalan bir anı ve resim hatta bir kâğıt parçası hatta bir kitabın sararmış sayfalarında buldum kendimi hep ve bulup da buluşturdum duyguları naklen ağladığım manense coştuğum ve çağladığım ve işte şahlanan yüreğim bense mevsimin pedallarına abandıkça abandım.

Bazen ters tepen.

Bazen yüz yüze geldiğim.

Rutinimse hep sevgi oldu ve kaybolmayan ritmim çünkü ben hep doğruya meylettim ve yanlış zamanda doğmuş olsam da bozuk bir saat olma lüksü tanımıştı bana evren ve ben illa ki günde en az iki kere doğru zamanı gösterdim:

A.   Sevdiğimde.

B.   Küstüğümde

C.   Ağladığımda ve de.

Küskünlüğüm de kızgınlığım da kendime hele ki tüy diken yalanlar ve imalar yok mu hep de mezarıma göçmek istediğim ve dünyada mutlu olma hakkım elimden alınmışken.

Çapkın bir rüzgârdım belki de sevgiyle eşleşen ve kuruyan dalıma su veren tabiat ana ve yüce Rabbim.

Çöl çiçeğiydim.

Kardelen vasfım.

En çok gelincikleri sevdim ama ben nazlı nazlı salınan: ve gül olma hakkı tanınmış iken bana küs çiçeği gibi bir ömür açmayı reddettim yine de yine de yüzümde açan güllerden nasiplendi sevdiklerim ve herkesi kendimden çok sevdim nazarında neye denk düştüğümü tahayyül dahi edemeyecekken hep de emindim çokça sevildiğimden.

Rüştünü ispatlamış bir acıyım ben ve dar açılı çünkü içine sığamıyorum o dik üçgenin ve ikizkenar yüreğime takılı bir açıortay olmanın verdiği dolgunluk ve doygunlukla geniş ölçekli resimlerde kuş oldum nasıl da uçtum en çok da kanatlarıma müteşekkir ve sevginin verdiği o ruh haliyle asla sınır tanımadım insan sevgimde ve işte İlahi Aşkın çağrısına denk düşmüşüm meğer ben bir ömür.

Soytarı sessizlik.

Semazen yüreğim.

Dikenlerimle patlattığım düş balonlarım ve son zamanlarda ne hayal kurabiliyorum ne de rüya görüyorum.

Ola ki bir düş göreyim…

Gün içinde aklıma gelmiyor ne zamanki kalemin eşref saati ile tokalaşayım düşlerim imgelerin çığlıkları ile düşüyor bir bir sayfanın ortasına ve işte ortaladığım hayatım ve ofsayta düştüğüm elbet futbol terimlerinden anlamasam da ben hep kendi kaleme gol attım ve onun aslında kalemim olduğunu yeni fark ettim.

İçimde saklı cennet bahçesinden ne sorumlu ne de sorunluyum çünkü kendimi bildim bileli ben böyleyim ve son zamanlarda en çok restleştiğim yine kendim iken umutla ve özlemle bekliyorum en çok da kendimle barışıp kendimi seveceğim günü.

Karanlıkta aydınlığımla çağladığım.

Aydınlığımla geceyi delip geçtiğim.

Bir şehir efsanesi olsa da mutluluk saatimi çoktan kurdum ben hele ki bir ömür en azından günde iki kere doğru zamanı gösteriyor mademki biyolojik saatim ve işte duygularda sınır tanımazken sadece diliyorum ve yüreğimle dua ediyorum…


( Nokta. başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 28.05.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.