Gurbeti bitirip, çok geç olmadan,
Bas kapı zilime, gir usul usul!
Mecalim tükenip, yüzüm solmadan,
Bak mahzun hâlime, gör usul usul!

Kaç vakit yolunu, beklediğimi,
Ayları yıllara, eklediğimi,
Adını sır gibi, sağladığımı;
Lâl olan dilime, sor usul usul!

Küllenmedi hâlâ, aşkın dumanı,
Belki de ömrümün, en son zamanı,
Onulmaz derdimin, sensin gümanı;
Sol yana elini, sür usul usul!

Çıkart bağrımdaki, hasret okunu,
Yaşatma bir daha, firak şokunu,
Duyayım yeniden, o misk kokunu;
Akşamın yeline, ver usul usul!

Ak et bütün matem, karalarımı,
Yok et tutan nöbet, saralarımı,
Canıma tak eden, yaralarımı;
Çıkar mendilini, sar usul usul!

Unuttur maziyi, çarçabuk atlat,
Vuslat kozasını, yar artık, çatlat,
Damardan uzunca, bir barak patlat;
Sazın bam teline, vur usul usul!

Yokluğunda yandım, hep için için,
Ayrılma yanımdan, olalım perçin,
Boynuma sımsıkı, dolamak için;
Her iki kolunu, ger usul usul!

Ölürsem bazen gel, yanı başıma,
Ceylan gözlerinden, dökme yaş ama!
Dokunup toprağa, mezar taşıma,
Bir demet gülünü, ser usul usul!

01.06.2022
Muhittin Alaca
( Sar Usul Usul başlıklı yazı Alaca tarafından 1.06.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.