Bu kaçıncı fırtına bu kaçıncı yıldırım;
Neden bitmiyor kışlar neden gelmiyor bu yaz;
Duyurduğun şarkıda, tekrarlanan nakarat;
Döküldü dudağından, sen kendinle kal biraz…
Kafası benden güzel aynadaki yabancı;
Yine kandırdı yine fincana bakan falcı;
Kirpiğimde bir telaş gözyaşlarımda sancı,
Akmasın yanağından, sen kendinle kal biraz…
İşlediysem suçuma ne tehir var ne de af;
Bundan böyle kederler bütün neşeden muaf;
Bakmasın gözlerime resmimiz tuhaf tuhaf;
Uzağım bucağından, sen kendinle kal biraz…
Yine hançer saklanmış kınıyla sözlerine;
Mavzerler yuvalanmış efsunlu gözlerine;
Tövbe olmaz mı dedim yatırsan dizlerine;
Kaçmadım bıçağından, sen kendinle kal biraz…
Yuvasına çekilmiş, o kuşlar, kelebekler;
Bedenim epey yorgun ruhum daha emekler;
Biliyorsun üşürmüş yeni doğan bebekler;
Çıktı mı kundağından, sen kendinle kal biraz…
Efkârım boylu – poslu, mutluluk yeni yetme;
Düşersem tutmalıyım fazla uzağa gitme;
Tek kendine iyi bak beni tasa – dert etme;
Uzağım uzağından, sen kendinle kal biraz…
Umut olsun dedikçe zarlarım hep yek atar;
Yüklenir hayaline düşlerim katar katar;
Hüzün peşimden gelir kurduğum masa yeter;
Açarım ufağından, sen kendinle kal biraz…
Ali ALTINLI – 03.06.2022
Saat: 16:38