Şimdiye kadar  kaç psikolog,sosyolog,filozof kafa yordu bu konu hakkında bilmiyorum ama mutluluğun kesin bir tanımı yok eğer yapmışlarsa da tanımını kendilerine göre yapmışlardır.Oysa başarı,güzellik,zenginlik,makam gibi unsurlar kimilerine göre mutluluğun kaynağı olsa da kimilerine göre ne amacı ne de aracı olamaz.

1.Beklentiler:Mutlu olmamızı engelleyen temel faktördür.Sezon başı milyar dolarlarla bir kulübe transfer olan futbolcu,beklentileri karşılayamadığı için kulüb ile yollarını ayırmak zorunda kalıyor sezon sonu hem takımını hem de taraftarlarını büyük hayal kırıklığına uğratarak.
Evlilik,iş hayatı,sosyal hayatımızda da durum bundan farksız değil.Örneğin,inanıp güvendiğimiz bir dostumuza borç para veriyoruz,sonunda kötü adam ilan edilen yine biz oluyoruz,bu ise bizi karamsarlığa itiyor.

" Evleniyoruz,mutluyuz."gelin arabalarının arkasında ya da önünde  hep bu yazıyı okuruz büyük harflerle.Bir de bakmışız ki altı ay sonra veya bir yıl sonra mahkeme köşelerinde boşanabilmek için can atıyorlar hani,ne oldu o güzelim yıllara?

Mutlu olmak mı,mutluluğu sürdürebilmek mi yoksa mutluluğu yakalayabilmek mi zordur,sorularına birbirinden farklı ve ilginç cevaplar verileceğinden şüphem yok.

2.Şartlar:Ne kadar isterseniz isteyin bazı şartlar ve sebepler mutlu olmanızı engeller.Hasta ve yatağa bağlı birisinin diğer sağlıklı bireyler gibi mutlu olması elbette beklenemez."Keşke hep genç kalsaydım be oğlum."diyerek derin bir oh çekip gözleri yaşaran amca ve nineleri çok duymuşsunuzdur.

3.Karşılılık:İnsan ilişkilerinin temelini oluşturur.Aşk ve sevgi gibi yüce duygular paylaşıldıkça çoğalır ise mutluluk da çoğalır.
Mutlu olan mutlu eder.

4.Doyumsuzluk:Bir evimiz olur bir ev daha olsun,bir arabamız olur bir araba daha olsun falan derken bu "daha"ların sonu  gelmez.Son model cep telefonum olsun,kimsenin giyemediği en pahalı şık elbiseleri ben giyeyim...Bazen ne aradığımızı bile bilmeden arar,ne istediğimizi bilmeden hep  isteriz yani "isteme hastasıyız"desek yeridir.Abartılı bir yaşamın başrol oyuncularıyız hatta içinde  bulunduğumuz yüzyılın toplumuna,"tüketim toplumu"diyorlar.
Bu  ise bizi umutsuzluğa,hoşnutsuzluğa ve boşluğa sürükler.

5.Kendinle barışıklık:Mutlu olmanın da mutlu etmenin de tek  anahtarıdır.Yaşı kaç olursa olsun kendini mutlu edemeyen birisi,başkasının gelip kendisini mutlu etmesini beklemesin kısacası mutluluk dilenmesin o kadar basit ve ucuz değil.

Bence mutluluğun formülü;az yemek,az mal ve az insan çünki herşeyin fazlası zararlıdır,hayatta,ölçülülük esastır.

Herkese mutlu kişiler mutlu ilişkiler mutlu günler dilerim.
( Mutluluğa Dair başlıklı yazı berberce tarafından 6.06.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.