Hava çok soğuktu.
Sokaklarda kimse yoktu.
Ve ben ne yapacağımı bilemiyor,
İçin için ağlıyordum.
Gök gürlüyordu.
Şimşek çakıyordu.
Yağmur da bardaktan boşalırcasına yağıyordu.
Başımda elmalı şeker sinisi, elmalı şeker satıyordum.
Zira satmak zorundaydım akranlarım o saatte sıcak yataklarında mışıl mışıl 
Uyurken ben ellerim cebimde sokak sokak dolaşıyordum.
Var gücümle “elmalı şeker”  “elmalı şeker” diye bağırıyordum
Almak için hiç kimse seslenmiyordu.
Zemin katın penceresinden adamın biri beni çağırınca,
Sevincimden dünyalar benim oldu.
Koşa koşa pencerede beni bekleyen adama gittim,
Gider gitmez bana bir tokat attı gözümden şimşekler çıktı.
Oğlum sabah sabah ne bağırıyorsun?
Nöbetten gelmiştim uyumam lazımdı beni uykumdan uyandırdın.
Ben de ağlaya ağlaya dedim ki “ne vuruyorsun”  
“Ben bu saatte keyfimden mi sokak sokak dolaşıyorum” 
“Elmalı şekeri keyfimden mi satıyorum” 
“Ben de yatağımda uyumak istemez miyim”
Deyince Adam sanki bana o tokadı attığına bin kere pişman oldu.
Satmak zorundaydım zira onun parasını fırıncıya verip ekmeğimizi getirmem gerekiyordu.
Ağlamaklı, ağlamaklı eve gidince,
Annem, anne şefkatiyle boynuma sarıldı bir kaç kez öptü beni teselli etti ve satmaya tekrar gittim.
Biz çocukluğumuzu başka çocuklar gibi yaşayamadık
Ama pişman değilim
İyi ki çocukluğumu yaşayamamışım
Şimdi şayet küçük şeylerle mutlu oluyorsam,
Hayatın inişli çıkışlı yollarında, yorulmak bilmeden yolculuğuma,
Devam ediyorsam, bu sıkıntıları yaşamış olmamdandır diye düşünüyorum.
Hayatın meşakkatleri beni ve ben gibiler ini biledi.
Biz kendi memleketimizden başka bir vilayete muhacir olunca
Variyetli bir aile olmamıza çok yoksulluk ve fakirlik çektik.
Bir zeytini üç veya dört lokmada yerdik
Soframızda zeytin var iken peynir yoktu peynir var iken zeytin yoktu
Ama çok mutlu ve çok huzurluyduk.
O günlerin huzur ve mutluluğunu mum ışığında arıyorum
Ama yok yok yok.
Ne oldu bizlere dolu çanağa iki gözden iki çeşme ağlar olduk.
En içten saygı ve hürmeti unuttuk
Tarih sayfalarına altın harflerle yazılmış vefalılığı sadakati kaybettik.
İşte bundan ötürü iki yakamız bir araya gelmiyor
yeyip içtiğimizden tat lezzet alamıyoruz
Kendimizi işin kolayına kaçmadan sorgulamamız gerekiyor diye düşünüyorum.
14/ Haziran/ 2022

( Hiç Hak Etmediğim Tokat başlıklı yazı sadeceo tarafından 14.06.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.