- Lütfen  bankamıza bir  polis  ekibi  gönderebilir  misiniz?  Şu anda  bankamız  soyuluyor.

911’deki  görevli  ilk  iş  olarak  her  zamanki  gibi  ihbarı  yapanı  sakinleştirmeye  çalıştı.

-Lütfen  şimdi  sakin  olun  hanımefendi.  Panik  yapmayın.

-Merak  etmeyin  oldukça  sakinim.  Panik  yapacak  bir  durum  da  yok  zaten.

Görevli  şaşırmıştı.

-Hanımefendi  siz  bankanın  içinden  mi  arıyorsunuz  yoksa  dışından  mı?  Bankanın  bir  müşterisi misiniz  yoksa  görevlisi  mi?

-Ben  bankanın  veznesinde  görevli  bir  memurum  ve  bankanın  içindeyim  elbette.

-Hımmm.  Bu  kadar  rahat konuşabildiğinize  göre  soyguncu  soygunu yapıp  çıktı  herhalde.

-Yooo.  Hâlâ  bankada.  Çıkmak  gibi  bir  niyeti de yok  görülüyor.

-Allah  Allah...  Kaç  kişi  bunlar?

-Tek  kişi.

-Hımmm.  Silahlı  mı?

-Silahlı  olduğunu  söyledi  ama silahını  görmedim.

-Anladım.  Şimdi  sesinizi  ona  duyurmadan  bana  şu  anda  ne  yaptığını  söyler  misiniz?

-Şu  anda kapı girişindeki  bankta  sessizce  oturup  beni  izliyor.

-Hanımefendi  az  alçak  sesle  konuşun  ki  sizin 911’i  aradığınızı  farketmesin.

-Ayol  o istedi  zaten  911’i  aramamı.

-Anlamadım.  Soyguncu  mu  istedi  sizin  911’i  aramanızı?

-Evet.  O  istedi.

-Manyak  mı  bu  adam?

-Valla  bilmiyorum.  Oturmuş polisin  gelmesini  bekliyor.

-Peki ne  kadar  para  aldı?

-Sadece  bir dolar.

-Anlamadım. Sadece  bir  dolar mı?

-Evet  efendim  sadece  bir  dolar  istedi. Vezneye geldiğinde bana  bir  kağıt  uzattı.  Üzerinde “Silahım var! Bana lütfen sadece 1 dolar verin.” yazıyordu. Ben  de  verdim.  Hatta  ilk  etapta  korkudan  uzattığım  bir  tomar  parayı  iade  etti. ‘’  Sadece  bir  dolar  istiyorum.’’  Dedi.

-Peki  Güvenlik  görevliniz?  O  müdahale  edemedi  mi?

-Güvenlik  görevlimiz ‘’ Amca !  Bir  dolar  için  hapislerde  çürümeye  değmez. Gel  silahını  ver  de  teslim  ol’’  Filan  dedi.  Şu  anda  da  zaten  ikisi  bir  dolar  için  banka  soyulur  mu  soyulmaz  mı  konusunu  tartışıyorlar.

- Kesin  manyaktır.  Kaç  yaşlarında  bu  herif?

-55-60  Yaşlarında  görünüyor.

-Tamam  hanımefendi  biz  hemen  olaya  müdahale  ediyoruz.  Siz  sükunetinizi  muhafaza  edin.  Sakın  adamı  kızdıracak  bir  harekette  bulunmayın. 

-Acele  edip  ortalığı  velveleye  vermenize  gerek  yok.  Adam  polisin  gelmesini  bekliyor  zaten.

-Şerefsiz,  polis  öldürecek  galiba.  Niyeti  bu  olsa  gerek.

-Yok  öyle  birine  benzemiyor. Oldukça  kibar  bir  insan.

-Biz  o  kibar  beyefendileri  çok gördük.  Neyse...  Olay  anlaşılmıştır.  Hemen  geliyoruz. Bankada  bir panik  havası  yoktur  umarım.

-Yok  yok  merak  etmeyin.  Bankada  her şey  normal ve  rutin işleyişi  içinde devam  ediyor. Hiç  kimse  bir  soygun  olduğunun  farkında  değil.

-Allah  Allah... İlginç  doğrusu.

Evet... 9  Haziran  2011’de  ABD’nin  Kuzey Carolina eyaletinin Gastonia şehrindeki  bir  bankanın  vezne görevlisi  ile  911 Acil  Yardım görevlisi  arasında  geçen  konuşma  aynen  böyleydi.

Bu  konuşmadan  kısa  süre  sonra  polis  ekipleri  bankaya  geldi.  Gerçekten  de  bankada  olağanüstü ya da  olağan  dışı  hiç  bir  şey  yokmuş  gibi  görünüyordu.

Polisler  veznedarın  işaret  ettiği 59  Yaşındaki  adama yaklaştılar.  Adam  da  zaten  polisleri  gördüğü  anda  ellerini  uzatıp  kelepçelenmeye  hazır  olduğunu  söyledi.

Üzerini  aradılar  silah  filan  yoktu.

Polis  merkezine  götürüp  ifadesini  almaya  başladılar.

Adamın  adı  James  Verona  idi. 59  Yaşında  işsiz  bir  insandı. On yedi sene boyunca  çalıştığı  Coca Cola’nın  satış temsilciliği işinden çıkarılmıştı ve bulduğu  bir  iki  işte  de  uzun  süre  çalışamamıştı.  Herhangi  bir  sosyal güvencesi  yoktu ama göğsünde  giderek  büyüyen  bir  kitle  olduğu gibi  iki  diski  kaymış  durumdaydı.  Yani  acil  tedaviye  ihtiyacı  vardı ama  parası  yoktu. Herhangi  bir  sosyal güvencesi de  yoktu.

Peki  bu  acil  tedaviyi  bankadan  aldığı  bir  dolarla  mı  gerçekleştirecekti?  Elbette  hayır.  Onun  amacı  hapse  girmek  ve  böylece  mahkumların  parasız  olarak  faydalandıkları  tedavi  ve  bakım  hizmetlerinden  faydalanmaktı. Planının  birinci  amacı  buydu.  İkinci  amacı  ise  eğer  3 yıl  hapis  cezası  alırsa  yaşı  62  olacaktı  ve  bu  yaştakilere  devletin  sağladığı  sosyal  yardımlardan  da  faydalanacaktı

9. Haziran’daki  o  çılgın  girişimden  önce Gaston Gazetesi'ne bir mektup gönderdi. "Bunu aldığınızda benim tarafımdan bir banka soygunu işlenmiş olacak. Bu soygun benim tarafımdan bir dolara işleniyor." diye yazdı ve insanların suçunun nedeninin parasal değil tıbbi olduğunu anlamasını istedi.


Mahkemede  kendisinin  mutlaka  hapse  atılması  için  adeta  yalvardı. 

Kuzey  Carolina  Eyaletinde  banka  soygunu  ağır suçtu  ve  cezası  da  uzun  süre  hapis  yatmayı  gerektiriyordu  ancak  mahkeme  heyeti  bu  olaya ‘’ Banka  soygunu’’  demedi. Onun  yerine  ‘’ Sirkat  Suçu’’  dendi  olaya.  Yani James  Verone  mahkemeye  göre  banka  soymamış kişisel bir  hırsızlık ( artık  her  ne  demekse  buna  kabahatli  hırsızlık  da  deniliyordu. ) yapmıştı.  Hırsızlığın  cezası  da  on  iki  ay  hapisti.

Sonraki  gelişmelere baktığımızda  mahkemenin  James  Verone’u önce hapse attığını ve  daha  sonra iyi  halinden  ve  daha  önce  sabıkası  olmaması  sebebiyle 2000 Dolar  kefaletle  serbest  bıraktığını  bu  parayı  ise  Gaston  şehrindeki  hemşirelerin  aralarında  topladıklarını  görmekteyiz. Ancak  ‘’ Beni  hapse  atmazsanız  bir  daha  banka  soyarım’’  Diyen  James  Verone daha  sonra bir yaşlılar  evine  yerleştirildi  ve hayatının  bu  bölümünü  de  içeren  kitabını  yazmaya başladı. Ancak  söylediği  gibi  bir  daha banka  soymadı  ve  soymaya  da  teşebbüs  etmedi.

Hapse  girmek  isteyen  ve  böyle  bir  amaçla  banka  soyma girişiminde  bulunan  bir  kişi  olarak tarihe  geçmesi  önemliydi  elbette  ama  bilmem  okuyucular  bir  başka  hususa  dikkat  ettiler  mi?

ABD  gibi  sözde  çok  gelişmiş  ve  ileri  bir  ülkede  sosyal  güvencesi  olmayan  insanlar  devletin  kendilerini  de  insan  yerine  koymasını  sağlamak  için  hapse  girmeye  razı  olabiliyor ve  hatta hapse  girmek için yollar araştırıyorlar, deniyorlar.  İlginç  değil mi?  
( Bir Dolarlık Banka Soygunu başlıklı yazı Sami Biber tarafından 20.06.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.