*


DELİ/KANLIM


Bilmiyorum yaşını; azami yirmi varsın
Talih neymiş -kaşını- çattığında anlarsın


Yüz versen hergeleye, döndürür bir köleye
Her fırsatta çileye, sattığında anlarsın


Şahsa özeldir, fakaat, sadakat yönü sakat
Tam gülümserken tokat attığında anlarsın


Gâh yaver gâhi kene, gam taşır sol bölgene
Gücün bir tek gölgene, yettiğinde anlarsın


Peşin alır mehrini, sona saklar kahrını
Boşanırken zehrini, tattığında anlarsın


Haz denilen gıdımlık, ömür üç-beş adımlık
Nevbahar, yaz tadımlık; bittiğinde anlarsın


Ömrüne varsa ati, kış devralır nöbeti
Gençliği kum saati, yuttuğunda anlarsın


Özenip horozlara gir istersen pozlara
Ecel, düşü tozlara  kattığında anlarsın


Geçilmiyor cakandan, ne kalır fiyakandan
Nasıl olsa yakandan, tututuğunda anlarsın.


Deyip de "ecel de ne?, safa yatmayı dene
Yuvandan alıp, sine, ittiğinde anlarsın


Her yol çıkar Fizan’a, ukbâ deriz biz ona
Mahşer günü mizana, gittiğinde anlarsın


Ne servet ne de şöhret, dostluk en büyük nîmet
Dostun birgün ihanet, ettiğinde anlarsın


Dense de mikrop kirde, kebairi kibirde
En geç "o gün" kabirde, yattığında anlarsın.


Mecit Aktürk 


*
( Delikanlım başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 3.07.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.