Düşlerin tarhında saklı gizin ön sözü belki de şairin önsezileri aşka ramak kala bir isyanı bastıran kalem, edası aşkın efsunlu sesinde bilinmezin kanat açılası bir dünya ve tabiri caizse vakit tükenmeden daha çok sevebilme gayreti elbet kum saati çalarken zamandan elbet zaman riayet ederken Tanrıya ve işte hüzünden yana başı öne düşen bir şiir olmaya namzet her halükarda kırgınlığın da asla onay görmediği cennetin kapısında bekleyen bekçiye verilen bir söz gibi belki de…

Mavi.

Miadı dolan gök.

Miracı yerin.

Muntazam bir hayat inşa etmek adına hangi yola baş koyduysa insan aslında kendine yolculuk her şiir.

Künyesinde saklı adı oysaki şairin bir mahlası olmalı ve işte perde çekip gözlerine insanların bir gölge oyununa eşlik eden sözcükler.

Ne Pişekâr.

Ne Karagöz.

Hazan yüklü bir serzeniş ve çöken tavanı aşkın bazense yerin dibine geçen yalanın infilak ettiği.

Oysaki şair nüfuzludur.

Oysaki şair yalan söyleme hakkına sahiptir.

Uçuşan saçları kırlangıcın ve haşmetli kanatları evcil martının.

Her halükarda sevgiyle eşleşen kâinat ve her nasılsa insanların sevebilme ihtimallerinin pi sayısına denk geldiği ve sonsuzluğa giden bir ondalık hep mi olası hep mi imkânsız hep mi sıra dışı?

Bir renk rütbesi Tanrının elbet maviden gözleri İlahi Aşkın.

Bir rakım dokunulmazlığın rücu ettiği ve işte en tepeye gözünü diken hangi beşerse illa ki konacak en tepede saklı o ulaşılmaz makama:

İlahi Makam ve ilahiler ve İlahi Yoldaş.

Aşkın rüküş sıradanlığını yok sayan.

Aşka anlam ve değer yükleyen.

Yaratılış amacımız ve sarmalında bilinmezin köklerken duyguları hali hazırda geçiş hakkı tanımayan insanlar.

Sudan sebeplerle üstelik…

Bıçkın ve hoyrat nidalar, devasa acıların saklı olduğu yürekler.

Dur durak bilmeden severken şair…

Kozasından firar etme ihtimali ile her gün bir şiire göç eden her gece iflah olmaz yazma aşkıyla karanlığa inat direnen ışığı sözcüklerin.

Sökün eden bulutlar ve buğrası gök kubbenin.

Hasat zamanı ve şiir bir bir dikerken sözcükleri toprağın içinde kalmışken elleri ve üstü başı mürekkebe bulanmış öyle ki yaşları bile şiirin nidalarıyla akarken.

Eşref saati şairin.

Esefle kendine söylendiği ve en çok sadece kendine yüklendiği.

Birileri dünyayı kurtaracaksa bu, neden şair olmasın?

Bitimsiz hayalleri şairin bilinmeze gebe mısralar.

İlahi Aşkın her yaşı yasında saklı şairin yasa bildiği sözcükler hüzün denen gizeme göz kırparken.

Dünya yaşlı.

Dünya yaslı.

Sırtlandığı dünya aslında şairin yüreğinde saklı.

Dünün na’şı.

Gün yarına dokunurken bir şiirin mucizevi esintisi ile yeniden doğacakmışçasına şair noksan, ne var ne yok şiir ekip umut biçtiği.

 


( Oysaki Şair Yalan Söyleme Hakkına Sahiptir... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 5.07.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.