*


ZAN/NE/DER


Şu muhteşem kâinata kalp gözüyle baksa kul
Duyar elbet; solan yaprak, ağaran saç, an ne der
Say sayar hep o vuslata; bittiğinde bu okul
Kefen giyer haz alarak; bağrını aç anne der


Cehli kavi cüretkâra ne söylesen etmez kâr
Düşünmez ki saçında ak; us, idrak, izan ne der
Tahta çıkar serde benlik, beynine olur hünkâr
Düştüğü her dar çukuru kutlu Mîrâç zanneder


Gül var iken gülzârına diken eken inattan
Bozuk ise tende tıynet; mahşer ne, mizan ne der
Mel'un ile yol gitmeyi, incitmeyi sanattan
Kalpte kini kârlı ziynet, bir ihtiyaç zanneder


Can çekerken yatağından musallaya her salâ
Muhterisin dili hâlâ son ezan, hazan ne der
Şirkin şerli batağından kir sızar da, mesela
Benzetir bir Anzer bala; zehri ilaç zanneder


Düşünmeli, nedir sebep; gülmeye ehil kişi
Bugünlerde pek muzdarip; bu garip ozan ne der
Sanmayın ders vermek işi; bilir ki; cahil kişi
Kendisinden gayrısını akla muhtaç zanneder


Mecit Aktürk


*
( Zanneder başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 7.07.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.