Sorma yılların ardından, halin nedir diye,
Sandık kokusu sinmiş, senli anıların üstüne.
Geçip giden ömrümü gözyaşlarıyla yıkadım,
Yıkadım da,  seni ömrümden arıtamadım.
Vaktimdir,
Hevesi geçmiş vuslatın.
Neydi gittiklerinde aradıkların,
Aynı değil bende bıraktıkların.
Bitmeyen sevdam affeder mi seni,
Koca bir hiç uğruna harcadın bizi.
Ağlayışlarım birikti sensiz gecelerde,
Umudum hıçkırıklarda, yitip gitti.
Vaktimdir 
hevesi geçmiş vuslatın.
Sebebi sensin yürek yaralarımın,
Kan revan içinde bağlanır mı artık umutlarım.
Adını andıran her seste sarar bedenimi sancı,
Aldığım her nefeste gidişinin yası.
Sana bir daha açılırsa, taş olsun bu yürek,
Dilin sözüne itaat etmez ki.
Gelişine teslim olur sevinerek.
İçimde yine gidecek korkularım,
Bir vedaya daha dayanır mı canım.
Vaktimdir, 
Hevesi geçmiş vuslatın...
( Hevesi Geçmiş Vuslat başlıklı yazı Aslı Taş tarafından 25.07.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.