Hayat ne kadar garip. Tek başına doguyorsun, doğar doğmaz bir ailen oluyor (sansliysan) sonra arkadaşların, okul derken büyüyor yetişkin oluyorsun. Tıpkı bilgisayar oyunu gibi hayat sana sürekli level atla diyor. Bir sonraki aşamaya geç. Sansliysan aşık olup evleniyorum.asik olmadan da evleniyorsun. Daha da sansliysan evleniyorsun😀. Hayata ben bu level da kalacağım diyorsun. Ama hayat,toplum,yetiştirme tarzımız sartlandirilmis bilinç altimiz. Bize evliliği sevdiriyor ve güzel gösteriyor.. 

   Kendi evinin olması o evin beyi yada hanımı olmak cazip geliyor. Birde aile baskısı varsa kaçış kurtuluş gibi görüyoruz evliliği. Sansliysak iyi insanla karşılaşıp mutlu oluyoruz. Şanslı değilsek ölmeden cehennemi yaşıyoruz. Evet bir level daha atladık sırada bir üst level. Çocuk.


    Bekarken anne babanız için yaşar onların bölgelerinden sözlerinden çıkmadık. Evlenince kocamizin hanimimizin sözünden çıkmamaya başladık ve eşiniz için yaşamaya başladık  Genede kendinize de bur hayat sunup bu hayatı yaşayabiliyorduk  ama çocuk. O başka birşey kendi hayatın tamamen bitiyor ve dünyamda omrunde evlat oluyor . Sanki daha şimdi bu hayat yoluna çıkmışsın gibi heyacanli oluyorsun. Seni bu hayat ve çocuklarının geleceği okadar korkutuyor ki uykuların kaçıyor. Çocuklarını korumak için herkesten şüphe ediyor ve onları koruyamayacagini düşünüp panikliyorsun 


   Evet bir level daha. Çocuklarını büyütüp okutorsun  meslek sahibi yapıyorsun ve onların hayatlarının levellari başlıyor. Gün geliyor senin yurudugun yoldan o yurumeye başlıyor. Evladın levellari geçmeye başlıyor. Evlilik kapısı onlarada açılıyor. Tıpkı senin yaşadığın gibi heyecanlı mutlu. İnşallah hep mutlu olurlar.


    Ve bir bakiyorsun kuşlarım kanatlanıp uçup gitmiş. Hüzünlü hemde çok hüzünlü . Evet geçen hafta  ortanca evladım kızımı evlendirdim. İki kız gelin ettim. Evimden iki kızım çıktı ve iki kanadında kırıldı. Kızım arkadaşımdı sirdasimdi, tatil arkadaşımdı. Birlikte gezmeye giderdik  Uzun uzun kahvaltılarda gider sohbet ederdik. Kızım gitti canım yandı 



   Oğlum son numaram yakisiklim edebli terbiyeli saygılı oğlum. O da bir bakanlıkta müfettiş oldu şehir dışına göreve gitti. Kocam büyük kızım memlekete gitti ve ben evde çocuklarımın köpeği ile kala kaldım. Yaprak dökümü yaşıyorum . Kendimi yaprak dökümü dizisindeki Ali Rıza gibi hissediyorum. Derdimi anlamayan koca evde kendi kendine konuşan biri olup çıktım. Hüzünlüyüm hemde çok hüzünlüyüm.



   Oğluma küçük bir ev tuttuk. Evinizde kiraya verdik. Oğlumu yeni evine taşıyıp bende memlekete gidecegim.  Kalbimin iki köşesini burada bırakıp gideceğim. Ama sık sık evlatlarimi görmeye gelecegim. Emekli olamadigin,istifa edemedigin,iş degisikligi yapamadigin ve ölene kadar hep evlatların için uğraşıp endisendigin tek meslek anne baba olmak. Çok güzel bir meslek 


    Allah içinde bende dahil herkesin evladını korusun, iyilerle karşılaştırsın, hep mutlu huzurlu olsunlar. Ayaklarına taş değmesin.


Evet yeni bir levela geldik. Bir bekarım daha var onunda yerine yerleştirin ve ilk evlendigimiz zaman gibi eşimle kalacağım. Sonra bir level daha. Sonuç yanlız doğduk ölüme de yanlız yureyecegiz. İnşallah mutlu õlúrúz. Miraslarimiz evlatlarımız iyiki anne babanız siniz derler.


  Evet bugün çok hüzünlüyüm huznumuee sizinle paylaşmak istedim.
( Level başlıklı yazı eray Özgör tarafından 27.07.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.