Düşler kur düştüğün yerde yeniden.
Düşe kalka büyümediğin kadar başına
buyruk mudur insan her dem?
Latife yaptığımsın: bununla sakit
olsun diyen iç sesim ve kıblemde saklıdır benim mealim.
Tomurcuklar açar gecenin başat
teninde.
Bazense tohuma kaçar sevdalar izdiham
yüklü dünyanın kırık çeperinde saklıdır da duygular.
Telaşla ördüğüm cümleler.
Teyakkuzda geçen zaman ve ömür.
Dilemması sözcüklerin bazense
dizlerimin bağının çözüldüğü.
Hüzündür yeknesak.
Hüzündür muhatabım.
Hüzünlüdür benim kalbim ve o kalbi
tek seven Rabbim.
Teklediği doğrudur da kalemin, kıymet
bilmez insanların varlığına serildiğim belki de kıyamet habercisidir her
bozguna uğradığımda ölüp sonra da yeniden doğduğum.
Kum saatini kurdum.
Kum gibi akar da dururum.
Sular seller gibi yazsam da sevsem de
an gelir sessizlik çöreklenir içime.
İfa ettiğim bir görevden dahi öte
imha ettiğim mazimdir günümü yaşanır kalan bu yüzden sürttükçe ve sürtüştükçe
evrenle bir bir dile gelir duygular.
Ötekileştirilmiş hangi duygumsa.
Kumpasa uğrayan ruhumun da uydusu.
Elbet sevecen iklimde saklıyım ben
bazen ikilem yüklü bazense ikilettiğim sözcükler ve sevgi ambarı.
Kıtlıktan çıkarcasına sözcüklerim
doyamam yazmaya.
Kırıtan imgeleri ise taşa tutarım.
Edepli usturuplu olmalı yazdıklarım.
Hem ebedi hem edebi hem de edepli.
Mevsim ç/ağlar gözlerimde ben
yağarım.
Yakarım gemileri yine de terk etmem
kaptan köşkümü.
Hurafeler soluklanır.
Acı yalar yüzümü rüzgâr gibi bazen
içime ters estiğim.
Şaibeli değildir hem sözcüklerim
bense şerrinden canlıların Rabbime sığınırım ve işte mecazi firarım başlar o
an:
Kapıldığım rüzgâr ne ki?
Ya da bedelini hep mi öder insan en
çok da severken.
Mızrabı yoktur kalemin bazen
mırıldanır bazen öfkelenir ve kelimeler döküldükçe ucundan yağmalanmış duygular
nasıl ki can bulur ve işte huzura kavuşurum.
Bir kavşaksa beni bekleyen.
Ket vuran kimse bense her halükarda
kat çıkarım İlahi Adalete.
Müzmin değildir beklediğim ve mutabık
olduğum kadar kaderle darmaduman ederim yorgun ruhumu, yalın seyridir yaşamanın
ve yalansız ve riyasız.
Muadilim nasıl ki hüzün haz alırım
canım yanarken ve daha çok severim daha çok inanırım, sessizlik kaleme şerh
düşerken ben de düşerim gözünden kimi insanın ve layık olduğum sevgiyi sunarım
Rabbime ve sancağı elimdedir İlahi Aşkın örüntüsü hazan olsa bile ben baharı
yaşarım yağan rahmetin altında ve güneş ile söyleşirim ruhumdaki yangın
büyüdükçe daha da büyür inancım ve işte İlahi Ateşin harında tutarım soluğumu
ve susar beklerim: her tevekkül ettiğim aslında rahmetidir evrenin.
Sağdıcı olduğum kadar duyguların
solumda saklıdır gamlı notalar ve düşerim peşine fildişi yalnızlığımın…