Bir varmış bir yokmuş
Evvel zaman içinde
Kalbur saman içinde
Deva tellal pire berber iken
Ülkenin birinde keloğlanlar yaşarmış
Keloğlanlar tarikatlara taparlarmış
Şeyhin bir dediği iki olmuyormuş
Şeyh gak diyene su
Guk diyene sopa atarmış
Şeyh uçarak kafa atar
Depremleri bile ülkesine sokmazmış
Bunu duyan başka ülkelerdeki halklarda
Saçlarını kestirip
Sınırdan elini kolunu sallaya sallaya geçip
Keloğlanların ülkesine yerleşmişler
Tavşan gibi üremiş
Kimisi şehre inmiş parklara yerleşmiş
Kimisi ormana saklanmış
Yemek yaparken de bütün ormanları yakmışlar
Çünkü uçan şeyhin yangın söndürme uçağı yokmuş
Tekbir getirdikçe yangın büyümüş
Ülke keleş oğlanlar gibi dımdızlak kalmış
Deniz kıyısı şehirlere varanlarda
Botlarla dinlerini yaymak için açılırlarmış
Botlar on kişilikmiş
Bunlar hep kırk kişi binmişler
Yarı yolda hep çakma keloğlanlar boğulmuşlar
Ülkeye herkes girermiş de kimse çıkamazmış
Kaçmak isteyenleri yakalayıp geri getirirlermiş
Zamanla Keloğlanlar ülkesine salgın bulaşmış
Aşı harammış
Bütün keloğlanların saçları çıkmış
Sakalları bıyıkları dökülmüş
Sakalsız şeyh mi olur diye
Şeyhlerine isyan etmişler
Şeyh hala Tekbir getirin yangınlar sönen diyormuş
Keloğlanın biri şeyhi yangının içine ittirmiş
''Hadi söndür bakalım demiş''
Yangın daha da alevlenmiş
Şeyh yanarak ölmüş
Yangınlarda birdenbire durmuş
Hepsi aşı olmuş
O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmamış
Mutlu ve mesut yaşamışlar
Keloğlanlar ermiş muradına
Bizler çıkalım kerevetine