‘’ALLAH AKLINI KULLANMAYANLARI PİSLİĞE MAHKUM EDER.’’ YUNUS SURESİ 100. AYET.
Sizlere bir hikayem var bugün. Ama hikaye dediğime bakmayın. Okuyacaklarınızın hepsi gerçek.
Gerçek olmasına gerçek ama bayağı bir mide bulandırıcı. Yani en azından dünyadaki insanların çok çok büyük bir bölümü için iğrenç... İşin ilginç tarafı da başlangıçta her şey gayet güzelken ne oluyorsa son gün oluyor. Yani olayın iğrenç ve mide bulandırıcı kısmı son gün ortaya çıkıyor.
Tabii ki hiç bir şey anlamadınız. O halde en baştan başlayalım.
Efendim değişik ve oldukça farklı dinlerin, inançların adeta merkezi olan Hindistan’da en başta Hindular olmak üzere, Caynistler, Sihler ve Newar Budistlerinin de katıldığı bir festival var. Adı Diwali Festivali. Buna bayram demek de mümkün.
Ne zaman başlıyor bu bayram? Genelde hasat sonunda başlıyor. Mesela bu sene 24 Ekim’de başlayacak.
Genelde 5- 6 gün süren bir bayram. Ama sadece bir gün kutlayanlar da varmış. ( Bu inançtan olanlar için Hindistan’da o günler resmi tatil.)
Diwali ‘’Işığın Bilgeliği’’ demekmiş. Yani efendim Hindular ışıkta artık nasıl bir bilgelik bulmuşlarsa işte onun bilgeliğini kutluyorlar. Neyse...Bu insanların felsefesini anlayabilmek bana çok uzak bir olay.
Bu bayrama sebep olan şey ne?
Ben pek anlamadım ama şöyleymiş: Anlatıya göre Hint krallarından Rama, tanrı Vishnu'nun 7. sıradaki avatarıdır, yani tanrının dünyadaki vücut bulmuş hâlidir. ( Bilindiği gibi Hindular reenkarnasyona inanırlar. )
Rama, Sri Lanka'daki bir şeytan tarafından alıkonulan eşi Sita'yı kurtardığında kuzeye doğru ilerledikçe milyonlarca ışık ona eşlik etmiştir. Bu yüzden Diwali'nin anlamı, "Işık Demeti"dir. Hindular, bu tarihler arasında zenginlik tanrıçası Lakshmi'nin evlerini ziyaret ettiğine inanırlarmış. Diwali, manevi "ışığın karanlığa, iyiliğin kötülüğe ve bilginin cehalet üzerine zaferini" sembolize ediyormuş... Evet... Bilginin cehalet üzerindeki zaferi cümlesinin altını çizelim...
Yani efendim özetle söyleyecek olursak zenginlik tanrıçası Lakshmi, kendilerine bol bol zenginlik dağıtsın diye bir takım ritüelleri yerine getiriyorlar bu festival ( yada bayram ) günlerinde.
Bayramın ilk günü evlerini pırıl pırıl temizliyorlar. Güzel kokularla evlerinin çiçek gibi kokmasını sağlıyorlar.
Konu ışığın bilgeliği olduğu için yaşadıkları yerleri kandiller- neonlar- havai fişekler dahil her türlü ışık veren cisimle ışıklandırıyorlar. Yani bu festival günlerinde Hinduların yaşadıkları yerler ışıl ışıl ışıldıyor.
Mesela bu festival boyunca en güzel giysilerini giyiyorlar.
Söylemeye hacet yok bol bol dans ediyorlar ( Yani 4 saatlik bir sinema filminin bile 2 saati dansla geçen bir millet bunlar. Gayet normaldir.)
Bol bol tatlı yapıp dağıtıyorlar ( Bayramın en tatlı tarafı bu bence. )
Rengarenk boyalı muhteşem sanat eserleri yapıyorlar.
‘’Eeee hocam! İğrençlik bunun neresinde?’’ Dediğinizi duyar gibiyim.
Şimdi tam olarak o kısma geliyoruz.
Festivalin son günü bu insanlar birdenbire adeta evrim geçiriyorlar. O tertemiz insanlar, ( Fotoğraflardan anladığım kadarıyla erkekler ) içi inek dışkısı dolu bir havuzun içine giriyorlar ve vücutlarının her yerini tepeden tırnağa inek dışkısıyla sıvıyorlar. Birbirlerini inek dışkısına buluyorlar ve işin komiği bütün bunlar bilginin cehalet karşısındaki zaferini sembolize ediyor.
Kur’an-ı Kerim Yunus Suresi 100. Ayet ne güzel izah etmiş bu ve buna benzer durumları değil mi? ‘’ ALLAH, AKLINI KULLANMAYANLARI PİSLİĞE MAHKUM EDER ‘’
Yine de yanlış anlaşılmasın. Yunus Suresi 100. Ayet tabii ki sadece kendilerini inek pisliğine bulayıp bilginin cehalet karşısındaki zaferini kutlayanlar(!) için indirilmiş değildir. O ayet - Allah’ın verdiği en büyük nimet olan - aklı kullanmayıp Allah’ın hiç bir şekilde tasvip etmediği her türlü yola ve inanca sapanlar için indirilmiş bir ayettir.
Allah aklımıza mukayyet olsun ve her birimize onu en güzel ve doğru bir şekilde kullanmayı nasip eylesin.
NOT: Mideniz kaldırırsa o son günde yapılanları aşağıdaki linkten seyredebilirsiniz. Sadece bir dakikalık bir görüntü
https://www.youtube.com/watch?v=HykhpGn2vM8&ab_channel=euronews%28T%C3%BCrk%C3%A7e%29
(
Işık, Sanat, Dans, Tatlı Ve Dışkı Festivali başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
6.08.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
