Issızlığımı giyindim sözcüklerle
arınmak adına aş erdiğim umut ve hayaller penceresi kırık bir mabedin
demlendiği kadarıyla şiirden medet umdum müptelası olduğum kadar kayrasında
ömrün bir ziynetti benim için sevgi, kalemin ufacık cüssesi ile söküklerini diktiğim
insan seli ne de olsa gönüller arası bir köprü idi şiir, sefasını sürdüğüm
hüznün bitmesi niyeti ile ruhumla ve yüreğimle serildiğim sözcük cenneti…
İnancımla bağdaş kurduğum bir ziynet
elbet
Zikrim de aynı fikrimle tokalaştığım
kadar kudret
Yüklü kader
Kanayan dizelerden ördüğüm bir mabet…
Dalkavuk bir hüzün meyleden
Kimi insan Çıfıt çarşısı
Sözcüklerden örülü saçlarım
Mevsimlerden umudun seyri
Öznemle yüklendiğim fiiller
zemherilerde geçen yıllarım
Dertop olmuş olsa da yüreğin nazenin
varlığı
Gönül rızası ile talibim ben şiire ve
sevgiye
Sessizliğimi giyindiğim ömrün
küfesinde saklı
Sandığımda duran hangi hayalse
sanmadığım kadar devasa
Başına buyruk değil imgeler
Duygulardır salkım söğüt misali
Eşleşen duygular vebali de boynuna
kalemin
Kaybolmakla eş değer ne zaman ki uzak
kalsam şiirden
Haylaz bir esinti ç/ağladıkça yürek
Hüzünbaz bir teselli sersemlediğim
kadar yaşarken
Bitimsiz nazımı niyazımı eksik
etmeden
Def ettiğim hicran
Rotası daim olmalı yaşamın
İkiletmeden sözcükleri
İkilem yüklü gölgeleri def ettiğim
bir sahanlık misali
Toplanmış ne çok duygu ve insan
İstirham ettiğim kâinattan
Defolu değildir yürek sesim
Ya da deforme olmuş bir kelam
Selamı yitik ahvalin kimi zaman
Zanlarsa tutuşan kayıtlı Allah
katında
Sevecen bir arayıştır kalemin dilbaz
nefesi
Kalender meşrep değildir varlığım
Kaybolmak ne ki kürediğim efkârın
Dibi tuttu madem
O halde sınandığıma binaen
Kollarımı da sıvadım mı
Ne hüzün kalır geride ne hicran
Özlemi dindi ruhun
Öznemde saklı bir rehavet bazen
tutuştuğum
Namert gölgeler olsun uzağımda
Ne çıkar ki aşk denen
alametifarikanın
Düştümse tuzağına
Mevsimlerden leyli
Meali aşk ve sevgi olmalı insanın
Umudun da açtığı her gönül penceresi