İlahi bir d/okunuş adeta sisli
yollarında kaybolduğum şehrin meramı saklı yazılacak satırlarda.
Kıblesinden firar eden Yıldız
İklimlere sadık en çok da severken
nasıl da pervasız.
Gönül gözü gönlün kubbesi
Sırra kadem basan dünde saklı
güzelliklerin nicesi
Neticesi mi yoksa yaşamın?
Sevgiyle şenlenen hanesi yüreklerin
Seyyah sözcükler
Sefasını sürmekse şiirin
Kafese konan kuş gibi
Serzenişi yüreğin
Ayrılmadığı rotası
Anka kuşu gibi defalarca doğan
küllerinden
Bir amblem bir şerh bir rozet belki
de mevkii
Hüzne biat bir cümle
Cümleten sevilesi iklimlerden sökün
eden hece hece
Aşkın kubbesi
Hatırı sayılır bir maşuk
Cebinden dökülen sarı liralar
Lal olmuş günün nazenin bohçasında
saklı ömür
Nifak sokanlara inat
Aşkla eşleşen yolu şairin
Şiarı hüzün
Kıblesi değişmez
Şanı şöhreti sevgiyle eşleşen bir
poyraz
Çetin cevizdir yürek
Sevmeye elbet yürek gerek
İstilası şehrin
İfa ettiği neyse şairin
Bir imla hatası belki de ismi
Gülücükler saçan güller açmışken
yüzünde saklı nuru
Hibe edilesi mazi
Hatmedilen binlerce sure İlahi Aşkın
g/izinde
Kayıp bir manivela bazen
Ayıp addedilmemeli şiir ve sevgi
Şom ağzından uzak bir iklim
Kimse zarar ziyan veren
İblise okunası şerrin külliyesi
İman gücü ve sevgi
İdamesi ömrün yan çizmeden sevmeli
Şahikanın ipekten örtüsü
Şirin bir kılavuz madem bülbül
Gülün batan dikenlerinden gerisi
saklı içinde cennetin
Ardına kadar da açık kapısı gönül
denen hanenin.
Demi sevginin
Dertlenen şairin güncesi
Gıpta edilesi bir aşk nasıl ki şiarı
evrenin
Rabbine sadık olmalı kul
Riyasız yaşayıp sevmenin tesellisi
Yoksa nasıl tecelli eder bunca
dizenin esintisi
Elbet su serpen yüreğe
Elbet şuuru sevginin yaşatan insanı
Aşk denen o haşmetli kıblede…