Düşlerini teyelle çocukluğum
Yetmedi yeni kurduğun hayallerle
sıfırla hayatı.
D/okuduğum sözcüklerden örerim ben
mutluluğu
Ne rica üzerine severim
Ne de sevgisizliği temenni ederim
Hazandır muadilim
Hüzündür ara ara esir düştüğüm
Lakin kıvançla yürüdüğüm
Ve aydınlığımı boca ettiğim ziftin
Nasıl ki fikri de zikri de birdir
dervişin
Hacizli yorgunluğum
Müptelası evrenin
Ne çift dikiş okudum ne de çift dikiş
severim
Varsa yoksa büyüdüğüm evin dilsiz
duvarları
Laneti uzak
Edebi adabı sıcak
Yetemediğim şu insanlığa tutsak
Ben ki bir gül ben ki kayan yıldız
Gümbürtülü geçen ömrün
Aslında sessizliğin de müdavimi
olduğum
Meali mi cümlelerin?
Muradı mı yoksa şiirin hikâyesinin
Baş koyduğum yolun alamadığım virajı
Sevip de koklamaya kıyamadığım
çiçeğin dikenleri
Sırra kadem basan günlerin kederi
Donuk değilim ne de düşkün
Bir düş değilim ne de bir hayal
Adabıyla yaşamanın sevecen ritmi
Bense tutunduğum kadar hayata
Varsın olsun elimde kalsın neyse
d/okunduğum
Mısralarım keyfe keder değil
Bazen hemhal olduğum sözcüklerin
kefili
Elbet ehemmiyetlidir yalnızlığın
seyrüseferi
Aşktır İlahi Tanığım
Aşktır bazen tadamadığım
Adı yok günün
Geceyle sevişen devasa hüzün
Dertop olmuş bir sözcükten yola
düştüğüm
Seferi sessizliği doğruların
Allah katında huzur bulduğum
Bir mihenk taşı ki yaşamak
Sürçü lisan eden içimde çağlayan
ırmak
Doğaçlama sevdiğim doğaçlama yazdığım
Natürel bir sabırla
Güzergâhı daim kıldığım
Ne feleğin çemberinden geçtim
Ne de inadımı saklı tutup geri döndüm
Neylerdim aşkın meali içimde saklı olmasa
Mealim sınırlı değil elbet
yazdıklarımla
Uçuşan kanatlarım kayrasında günün
Ufuktan yana beyan ettiğim umudum ve
sevinç dolu gönlüm
Hazır ol da geçen ömrün
Ben ki beylik söylencelerden uzak
bazense bir kördüğüm
Hitabı aşkın kayıp na’şı yalnızlığın
Muhtırası verildi madem kaderin
Muadilim sevgiyle eşlik eden bir
tebessüm
Miadı dolmadan günün
Gecede saklı bir ç/ağrı
Mizanseni mi öykümün?
Oysaki ben tek zerreden tek heceden
ibaretim.
Bazen kul bazen kül
Bazen aşk bazen gül…