_________Henüz yeni uyandım, telefona şöyle bir baktım. 

Arkadaşım Pınar günaydın mesajı atmış, bide penceremden dışarıya

bakayım .Altın sarısı güneş inmiş mavi denizin üzerine, hava bu gün

mis gibi. Aylardan mayıs zaten bir mayısı bir de eylülü seviyorum.

Saat yedi otuz boğazdan geçen gemilerin silen sesleri duyuluyor. 

Ne kadar da muhteşemsin sen böyle İstanbul.

Taşı toprağı altın denilen bu büyüleyici  metropol şehrin keşmekeş

karmaşası ve kalabalığının içerisinde. Biz ikimiz Betül halam ile

birlikte yaşıyoruz.

Betül benim biricik halam anne ve babamı kaybettikten sonra.

Halam bana sahip çıktı halam 28 yaşında bekar.

Yerel bir televizyon kanalında haber muhabiri olarak görev yapıyor. 

Birazcık telaşlıdır kendisi ,ama çok tatlı şeker bir hanımdır .

Sevgilisi yok şu sıralar aşka ayıracak zamanı yokmuş, öyle söylüyor. 

Bendeniz de Hande 17 yaşındayım 11.ci sınıftayım. En yakın kan kim

Pınar karşı komşumuz aynı okuldayız. Pınar da benim gibi paten

kaymasını seviyor. Halam uyanmış galiba mutfaktan tıkırtılar

geliyor gidip ona bir bakayım .   

Hande -   Günaydın halaların en tatlısı seni bu günde çok seviyorum  

Betül   -    Günaydın canım bende seni seviyorum  

Hande  -   Bu gün erkencisiniz kraliçem 

Betül   -    Evet bugün evden erken çıkmalıyım kanalda toplantımız var  Hande -   Ya demek öyle Hakan abi de toplantıya katılacak mı?     

Betül   -    Bilmem belki katılır şey yumurtanı nasıl istersin?    

Hande -    Neden Hakan abiden söz etmek istemiyorsun ?     

Betül   -    Hakan abin nişanlandı canım senide okuluna bırakmamı

ister misin?  

Hande  -   Evet Pınar gelecek birazdan hem ben Hakan abimin o kızı

sevdiğini sanmıyorum.

Betül    -   Hande yeter artık lütfen bu konuyu defalarca konuştuk

seninle .

Hande -   Tamam ,tamam sustum ,konu kapanmıştır. 

___________Hakan abi ,halamın hoşlandığı fakat bir türlü bir araya

 gelemedikleri iş arkadaşı .Hakan abide halamdan hoşlanıyordu ama

 neden gidip te o kızla nişanlandı. Halen anlamış değilim, kapı çalıyor

Pınar geldi galiba. 

Pınar  -   Günaydınlar güzel yurdumun güzel  insanları nasıllar bakalım

bu sabah ?   

Hande  -  İyiyiz cicim hoş geldin. 

Betül   -   Günaydın Pınar kahvaltını yapmadıysan  haydi hemen otur

sende.

Pınar  -   Ben o işi çoktan hallettim siz devam  edin afiyet olsun size.   

Hande  - Bu gün bizi okula halam bırakacak.   

Pınar   -  Ya bu  şahane işte.

Betül   -    Hazırsanız haydi çıkalım kızlar. 

__________Yola çıktık İstanbul'un trafiği malum sabah, sabah yine çok

kalabalık. Bu şehri çok seviyorum ama ,ah bide şu trafiği olmasa.


-Okul çıkışı Pınar la sahilde bir kefede oturalım istedik. Kan kim şu

sıralar baya bir dertli  ben çay söyledim Pınar da soda tercih etti.

Pınar  -   Annemle babam boşanacaklar diye çok üzülüyorum.   

Hande -    Boşanmalarda baya bir arttı.        

Pınar   -    Annem böyle olmasının bizim açımızdan daha sağlıklı

olacağını düşünüyor. Babamın alkole olan bağımlılığı bizi çok yıprattı

yine de üzülüyorum. Babam aslında özünde iyi bir insandır     

Hande  -     Annen öyle söylüyorsa demek ki böyle  daha iyi olacaksınız 

Pınar   -  Her işin en iyisini Allah bilir koruyucu  meleğime de çok

 yalvardım ,ama yine de olmadı, düzelmedi babam  baksana.      

__________Tamda böyle konuşurken ,masamızın üzerine. 

Havadan masanın tamda üzerine ,bir tane küçük ,beyaz kuş tüyü düştü

Pınar beyaz tüyü eline aldı.                                                                         Pınar   -   Bu bir işaret olabilir mi sence?   

Hande  -   Olabilir neden olmasın.  

___________Her insanın bir koruyucu meleği vardır. 

Koruyucu meleğimiz bizimle mutlaka bir şekilde iletişime geçecektir .

Meleğimizin bize bıraktığı işaretleri takip etmemiz yeterli.

Ben bu yaşanan ilginç ve bir o kadar gizemli duruma meleklerin dili

diyorum . Benimde bir koruyucu meleğimin olduğunu fark ettiğimde 

henüz 9 yaşımda idim .Muhabbet kuşumuz bay Çapkın kafesinden

çıkmış, balkon demirlerine tünemiş ötüyordu. Onu öyle görünce uçup

kaçacak diye ,hemen uzandım tam alayım derken ,dengemi kaybettim

uçtum aşağıya. Havada sanki bir el beni kucakladı. Altıncı kattan

indirdi zemindeki Dursun Ali dayının manav dükkanının branda

çadırının üzerine bıraktı. Burnum bile kanamamıştı herkes bunun bir

mucize olduğunu söyledi.

Evet bu yaşadığım olay gerçekten de bir mucizeydi bir mucizeydi

o mucize benim koruyucu meleğimdi . 

___________Akşam yemeğinden sonra Betül halamla balkonda

oturduk.

Hande    -     Eee anlatsana nasıl geçti bu günkü toplantınız    

Betül     -       Her zamanki gibi geçti, değişen bir şey yoktu.    

Hande   -       Şey peki ya  Hakan abi.    

Betül     -      Geldi, geldi  merakın gitsin canım Hakan abin de geldi.   

-Gece rüyamda yine ikisinin evlendiklerini gördüm. Uyandığımda

 gece yarısı idi. Pencereden dışarıya yıldızlara bakıyordum ki o anda bir

 yıldız kaydı. Hemen bir dilek tuttum .Dilekler söylenmezmiş benim

dileğim belli .                                                                                                                                                                                                                    

Devam etsin mi?


Semra EROĞLU   Şiirleri sevdiren kadın                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                               

( Meleklerin Dili başlıklı yazı Semra EROĞLU tarafından 11.09.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.