Tartışalım Tanışalım Programı İle Düşünce Akımına Doğru İlerlemek…2-

-Sayın Gazeteci yazar Sayın Abuzer Sahabettin Gezer siz bu konuda neler söylemek istersiniz?

-Efendim gezdiğim sokak ve şehirlerde gözüme çarpan insanların şiirsiz yaşamakla şiirle yaşayanın arasındaki farkı fark etmeyerek bu ikisi arasında sıkışlığının fotoğrafını çekmek için yıllardır gözlemliyorum lakin fotoğrafını hala çekmiş değilim.

-İlginç!

-Sayın seyircilerimiz bir telefonumuz var bağlanalım Sayın Süleyman dize Beyefendi buyurun sizi dinliyoruz.

-Efendim sayın gazeteci Abuzer Beyefendiye söylemek istiyorum. Aradığınız o fotoğrafın arka fonu yani dizeleri bizim eve dizildiler fotoğrafını çekmeniz için sizi bekliyorlar. Hemen konum atıyorum, konu komşuya da haber veriyorum bu sıkışıklığı daha iyi resm edebilmeniz için.

-Efendim kusuruma bakmayın gitmek zorundayım benim için çok önemli.

-Buyurun anlıyoruz lütfen çektiğiniz o sıkışılmış ’lığın resmini bize de gönderseniz bu konuda bilgili olmak adına.

-Elbette memnuniyetle, sizleri memnun etmek önce beni memnun edecek, zaten bu memnuniyetsizlere bir memnuniyet etiketi yapıştırarak etiketlemek gerekir diye düşünüyorum.

-Siz o resmi çekene kadar bize gönderdiğiniz anda, yönetmenimden rica ediyorum sizin bu resminize bir etiket hazırlayarak etiketlemek için çalışmalara başlasın.

-İnanın çok memnun olurum.

-Siz dönene kadar, ben bir Akademisyen olarak, bu sıkışıklığın paradoksunu çekim alanının dar alanlara sıkışmasının nedenini çözmek, ona yansıyan dışa vurumun aydınlıkla yansıması için çalışmalara başlayayım. Kendi içindeki çelişkilerini gidererek aydınlatayım. Bunu bir alıntı ile anlatayım: ” Bir berber, bulunduğu köydeki erkekler arasından sadece kendi kendini tıraş edemeyenleri tıraş ediyor. Bu açıdan bakıldığında berberi kim tıraş ediyor? Eğer kendi kendine tıraş olmazsa, kendisi de kendi kendini tıraş edemeyen erkekler arasına girer. Bu nedenle kendisini de tıraş etmesi gerekir. Öte yandan ise kendisini tıraş ettiğinde, kendi kendisini tıraş edebilen erkekler arasına girecek ve kendi kendine tıraş olmayan erkekleri tıraş ettiği için, koyduğu kuralı da bozmuş olacak.” Bu kuralı neden ve niçin bozuyor buna değinirken etken olan olmayan sebeplere eğilerek eğimine neden olan sebeplerin sapmalarını da araştırmış olacağım. Bu arada cumbada oturan Cavidan’ın cumbada sıkışmış kalmış, sıkışıklığının da nedenleri üzerinde çalışacağım. Bununla birlikte doğru ifadelerin yönündeki sapmaz ’lığını, yanlış ifadelerin sağa sola sapan yollarındaki çıkmazlığına da vurgu yaparak bu konuya gereken vurguyu vurgulu sazlar eşliğinde eşlik ederek anlatacağım inşallah.

-Öyle ise sayın seyircilerimiz bir reklam arası verelim, bu reklamla boşalan kasaların dolmasını veya nasıl boşaldığının yansımalarına eğilimli olan patronun açgözlülükle at gözlüğüyle bakışının karanlık yüzünün niyetinin reklamlar açısıyla nasıl dolduğuna bir bakalım reklamlar. Bir dakika yönetmen kulağıma fısıldıyor, kulağıma fısıldarken onunda bir odaya sıkışılmışının yüzeysel parçalanmışlığının parça parça olmuş haliyle içe doğru bükülmüş sancılı, fark edilmeyen uzantısının uzantılı haliyle, resmini de çekmenizi istiyor sizden Sayın Gazeteci Abuzer Beyefendi.

-Anlıyorum, öncelikle bizi arayan beyefendinin söylediği resmi çekerek, sonrasında neden iki üçgenin iki eşit parçaya bölündükten parçalandıktan sonra, neden ikisi de şeklini bozarak neden, yeniden üçgen olmuyor, onu çözdükten sonra çekeceğim.

-Sayın Abuzer Bey aslında her kes için anlam aynıdır burada anlamın aykırılığını öne çıkartan şeyi bulmak gerekmez mi, ben bir vatandaş olarak ben ayık gezmez şükrü olarak, bana bu anlamların aykırılığı, bazılarına göre anlamın ta kendisi olabilir… Yeşil alanları yok eden devasa yapısıyla güneşi doğuşuyla kapatan duruşuyla, tek katlı evlerde komşuluğunu içinde barındırmayan yapısı ile sezgiye bakışa göre ayrı sonuçları ortaya çıkarması anlamında, bizi bize yaklaştıran ortak değerleri içine yerleştirmek gerekir bulman gerekir… Güle sevdalı topraklarımız insanımız, güllere hasret kalarak yok ediliyor üstüne betonlar seriliyor. Eskilerde ayağının değdiği her yer toprak her yer bahçe idi, şimdilerde bunların hiç birisi kalmadı, hem dünyamızda hem de hayalhanemizde artık güllere yer kalmadı, ne demek istediğimi umarım anladınız.


Mehmet Aluç

 


( Düşünce Akımına Doğru İlerlemek-2- başlıklı yazı kul mehmet tarafından 22.09.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.