Hangi renktin ve hangi ara şehrin sisinde kayboldun?

Bir anıt mezar iken özlem şehrin nefesine mi karıştın

Şiir niyetine seni yazdığım

Sen diye şehri sarmaladığım

Sevecen gözlerimde aşkın huzur aradığım

Yalnızlığın na’şında saklı bir çiçektim

Açmayı reddeden

Bazen sönük neşem ve tükenmiş hayallerim

Artık hangi sözcüksem recim edilen.

 

Hazandım aşikâr yazın başında doğsam da

Kardığımdı yer gök kandığıma aldansam da

Azımsanan varlığım

Metruk bir heceden sökün eden ansızın

Yoktan var eden Mevla’m

Sefasını sürdüğüm sevgi idi doğamda saklı olan

İlla ki yeşerecekti gözlerim

Yaşaracakken başıma şemsiye tutan

Omzumdaki meleklerim

Ben bir kere Allah rızası için baş koymuştum yola

 

Milim sapmadan hedefimden

Kurcalamadan aklımı nihayetinde

Yâd edilesi şüheda mazim ve anılarım

Muhasebesini yapmadan sevdiğim

Yer gök bazense sığamadığım

Ah, sevdalı yüreğim bendim ben kabından taşan

Ne asi ne sıradan bir sevgiydi mezarımı kazdığım

 

Azat edilesi hüznüm

Tam teşekküllü bir mimari adeta hayatım

Her an’ım ve her anı’m

Gölge etmeden yaşatsalardı ya keşke

Tutumsuz sevgim dillenen muradım

Sığınağım, dağım, çınarım Mevla’m.

 

Bir beste kulağımda şakıyan bülbülün sesi

Bir güfte mademki açmayı reddeden gülün son isteği

Aşkla erdiğim huzur başat sözcüklerden

Diktiğim eşarplar gibi

Savrulan yüreğimden yalnızlığın sarkıtı

Belki de hüzün çeşmemde aralıksız akan yüreğin meali

 

Bir şiirden fazlasıydı hem içimden taşan

Nice şiir nice hikâye hatta nice roman

Aşka sadık bir seremoni

Yalnızlığın şahlandığı bir armoni

Göğün muhtevası nice bulut ve ipek teni kuşların

 

Kanatlarımda sakladığım ömrün güftesi

Bazen çektiğim zulüm

Ve endamlı bir iç çekiş

Kırık gönyesi ruhun

Kırılgan yüreğime ektiğim tohum

Muradımın dillendiği her ezan vakti Rabbime koştuğum

 

Kayıtsız şartsız kolayca sevebilmenin

Coşkusu yazmaya dair binlerce duygu

Huşu içinde sarıldığım kalem

Miadı dolmayan umudun niyeti soluduğum havanın

Gücendiği

Bazen yerle yeksan ruhum

Bazen bedenime sığamadığım kadar

Aşk iken yürekten vurulduğum

Asası sevgin illa ki aş erdiğim

 

Asil bir yüreğin niyeti

Saklı elbet Allah katında

Nükseden gecenin teninde

Kayan yıldızlara uzanmanın müjdesi

Sevdikçe ve yazdıkça büyüyen bir umudun şeceresi

Ne yazılıysa alın yazımda

Elbet her şeye muktedir İlahi Gücün varlığı

Hem da yanımda ta içimde

 

Marazi olsa da kimi insan

Mealim nasıl ki umut ve sevgi yüklü bir heyelan

Defalarca düşmedim mi yere her acı çektiğimde

Daha çok sevebilmenin güncesi

Sirayet eden her zerreme

Riayet ettiğim kadar Rabbime

Rücu eden bir sözcük bir cümle

Bakaya kalan günün hedefi

Elbet d/okunmak sonsuzluğa

 

Kaybolan zamanın yanık türküsü yanık sesi

Neşem de huzurum da saklı iken içimde

Sevgi mademki yeryüzündeki cennetin şifresi

Sevmeyi seven bir yürekten taşan bunca duygu ve fırtına

Fıtratıma haiz

Bilinmeze âşık

Bilindik varsa yoksa Rabbimin kudreti

Mademki ayaktayım hala

Şükürler olsun günüme…


( Mademki Ayaktayım Hala Şükürler Olsun Günüme... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 23.09.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.