Bir isyanın imgesinde saklı şehir sözcüklerin yalayıp yuttuğu deniz misali ve kordan heceler saf tuttuğum ve sinemde hazan siren sesi dinmedi acıların dimağım kaygan mevsim kaypak sözcükler mi neye denk düşer sahi belli ki bir yıkımın ortasında yutağı göğün safran sarısı hazanın tortusunda göçüp gittiğim göçmen kuşlar misali hırpani bir yokuşun tecellisi yoksa aralıksız yaş döker miydi kalp gözümde saklı gizin tesellisi ile hamt ettiğim ve diyemediklerimden çok azıdır şiir diye sayfaya dizdiğim.

 

 

 

Rotası yok şehrin

Nüansız varla yok arası

Tüten buharın canımı yaktığı kadar nedir söyle ne sahici olan

Künyemdeki ismime de aldanma sakın

Asasıdır ruhumun

Yüreğimde taşıdığım bulutun efkârı

Yalnızlığın dermanı

Tutulmuşken nutkum

Kuruyan dudaklarıma sinen gözyaşı

Bir ufuk çizgisi ki şehir

Şiirlerden nemalandığı nasıl da aşikâr

 

İbresi kırık yüreğin

İfa edemediğim

İtirazım kendime

Her sustuğumda iç sesimi meşgule verdiğim

 

Bir çiçek bahçesi bellemiştim oysa hayatı

Hata ettiğim kadar dinmeyen sevgime

Eşlik eden şu hazanın reçetesi

İncir ocağı dikti yüreğime

Yalnızlığımla nam saldığım

Sevip de her seferinde defalarca aldandığım

Bir aldatı değildi oysa mutluluk

Susuz kalmış ömrün hadisesi

Varsın ölüm sırnaşsın bedenime

Varsın yüz göz olayım kederimle

İnancım son hızla beni erdirecek madem kader nihayete

Nemalandığım acılarım ne ki?

 

Derdest olmuş ruhumda infilak eden bu kor sitem az mı

Beni benden etti

Hüzün tarifesinde çatlağı ruhumun

Aşkın ibaresinde hayata tutunduğumun ispatı

Bir şiirden fazlası yazılı sayfanın yanan suretinde

Kordan ve kör gözlerim

Küstüğüm kendime

Azmin da her zerresi

Armağandır Rabbimden

Hüzün dilekçeme attığım imza

Tuttuğum kadar nefesimi iç dünyamda

Sureti kati yaşamalı umudum ve hayallerim

Her çıkmaza girdiğimde

Omzumdaki şu ağır yük

Varsın sağır olsun cihan her seferinde

Attığım değil asla sıradan bir nutuk

Tutuşan çehrem

Tutuşan eteklerim

Tümden gelen coşkum nasıl ki sönüverdi ansızın

Arsız yalnızlığımın kabridir yazdıklarım

 

Bir minval ya da nihayet

Bir mintan ya da bir yelek

Yekten sarıldığım

Yoktan var eden mademki Mevla’m

Varlığıma dokunan her acı değil asla sıradan

Sıra dışı varlığımla varsa bir noksanım

Nüktem ve neşrim yol yakınken

Kendime gelip kendime dönmeliyim

Yoktur başka çözümü

Ölümü illa ki ertelemeli Rabbin

Daha ne kadar sevebildim ki kendimi?

 

Daha ne kadar erteleyeceğim mutluluğu

Kordan gözlerim kör noktası yaşamın

İnfilak etti edecek varlığım

Közümde ve özümde saklıyım sözüm de bir madem

Özümle varsın gizli ama mutlu bir özne olayım

İnsanların gözünde.


( Arsız Yalnızlığımın Kabridir Yazdıklarım başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 30.09.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.