20
Böylece El mana anlayışı kolektif vicdanla yargılanmayacaktı. Ve kolektif vicdanın kıyasına uğramayan El söylemine karşı dikleniş ve uyanışlar olmayacaktı. Kolektif vicdanlı gerçekler  gizlenecekti. El vicdanı kendi soyut söylenişleriyle başlayacaktı.

El kolektif alanın ve kolektif vicdanın üzerini örten bir gizletişti. El, Kolektif alan ile kolektif bilinçli kolektif bulunç arasına kendi takdiriyle kendi rızk verme sürecini koymuştu. Kolektif oluşla kolektif bulunç arasına konulanların hiç bir gerçekliği ve hiç bir görüntüsü olmamakla araya konanlar çok çok açıklanmaya muhtaçtı.

El ‘in açıklamaları da kişilerin bencilliğine seslenen kişisel hoşlanmalar olunca; tutmasa da bencillik gölü “ya, bana da rızktan bir pay çıkarsa" demekle ve "Ya bana da rızktan bol bol pay düşerse;” diyen içten seslendirmeleriyle köleci bulunçlu göl maya tutmuştu.

Artık köleci vicdan, El 'in takdir sonrasında oluşan zengin, fakir durumlu çelişkin münasebetlerin girişmesi içinde doğan; acıma, merhamet, lütfetme gibi bir vicdana ve vicdan kıyasla bulunçun sesine dönüşmüştü.

Şimdi, gelişen yeni yapabilirliklerin seyrine göre ittifakın vicdanı; ittifakın insanı vicdanı olmanın da dışına doğru giderek, yeryüzü insanı olmanın vicdanıyla şimdiki bulunç ittifaklar dışında insanlığın vicdanına dönüşecekti.

İnsanlığın buluncu içinde derinden derine kendisini duyuran ve arada sırada her münasebetsiz durum da (!) su yüzüne çıkan kolektif bulunç ile köleci buluncun çatışması vardı. Kolektif bulunç çatışmacı köleci acıma ve merhamet buluncu içinde akış yapmakla kendisini yeryüzüne vakfeden bir insanlık buluncu, olmuştu.

Buluncun temelinde; kolektif bir karşılıkla kolektif emek bilinci ile kolektif paylaşım bilincinin olmasıydı. Kolektif buluncun bir kefesi kolektif emekti. Bir kefesi de kolektif paylaşımla dengeyi bulan eşit kollu terazi benzeri olan vicdan terazisiydi. Kolektif süreç olup biteni bu iki kolektif olgunun kıyasına göre ölçüp biçmekle tartıyordu.

Yani kolektif grubunun kıyas görüngüsü içindeki bir kefe de; ava gidenlerle eş anlı bir eylem içinde; ava gidenlere savunma hizmeti verecek olan ve ava gidenlere yavru bakımı, yapacak olan, grup üzerinde ava gidenlerin ilişkinlerine eğitim vermenin, tedavi uygulama gibi birbirine bağıntılı, birbirini tamamlayan hizmetleri vardı.  

Karşılıklı tamamlayıcı eylemleriyle diğer kefede ava gidenler savunma hizmeti, grubun geri kalanı üzerinde yavru bakımı, eğitim, tedavi gibi karşılık hizmetleri alıyordular. Ha keza savunmacılar da grup üzerinde yavru bakımı, eğitim, tedavi gibi aynı hizmetleri alırlarken ayrıca avdan da kendilerine pay alıyorlardı vs.

Her şeyi ölçüp tartan kolektif bileşimi, iki kefe ile iki parçalı bir algı duruma getiren inşanın buluncu kolektifti. Bulunç bu kolektif dengeler bozulursa sızlayacaktı.

El; kolektif buluncu “kendisine ortaklar tanımamak” türünden belirtip; kolektif söylemlerin karşılıklarını kendisine göre tersi olan söylemleriye belirtiyordu. 

( İttifaklar Birer Referans Noktasıydılar 20 başlıklı yazı Uraz Bayram tarafından 5.10.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.