Marlin Monre Mesela 2
Inanclar görenekler
gelenekler ve aliskanliklar, yasanilan sosyal siyasal ekonomik degisim ve
dönüsüm süreclerine göre en cok etkilenenler olarak yeni degisim dönüsümlerin her
yönden yapisal seklini alip kalibina modeline girse de, kisilerin kavimlerin ve
toplumlarin birbirine her kosulda aidiyet duygusunu kopmaz eskimez baglarla insanligin
pusulasi ve hayatin kilavuzu niteligindeki KÜLTÜREL DOKU ( folklor felsefe
bilgi deneyim birikim …) en cok dilde agirligin cekim merkezi oldugu sebebiyle ufak
tefek fire vermeler disinda sonsuzlugun mirasini sirtinda tasiyandir.
Muhuddin Emmi
tipki Asik Veysel gibi gözlerini cocuk yasta cicekten kaybetmis, tüm yasamin
yol yordamlarini yüksek duyarlikli sezgisel gücüne ayanip güvnip gelistirerek
kendince haince koskoca ve hic bitmeyen karanligin icinde isaretleyip kodladigi
sesleri duraklari yönleri kisileri bosluklari engelleri nesneleri yollari mekanlari
olaylari olacaklari hatta hic hareket etmeyip hic kiprasip konusmayan sessizlikleri
ve suskunluklari kayboldugu yerden ( kulplu kulpsuz, renkli renksizligine
varana kadar ) cikararak bulan gören ve bilen onurunda itibarinda dünya yasadi,
toplumuyla yaslandi ve dilinde konustugu kültüründe kendini buldugu aidiyet
duygusunu tüm zengiklik servetindeki
toplumsal rehberlik hafizasiyla haysiyetli sahsiyetin hayatini faniye teslim
etti.
Onu kalabalik
caddelerden karsidan karsiya koluna girip yoluna refakatci olanlar olsun; yahut
her gün mutlaka gidip gezip geldigi carsi-pazar bedestenleri meydanlari kahveleri
lokantalari parklari bahceleri olsun, hangi büküsten sonra hangi bakkal cesme
berber direk merdiven var ya da yok en az kendi ismi kadar zihninde kayitli bellek
hazinesinden bilir, eger ki bilmedigi imar iskan degisikliginiyse derinden
yoklayip bakarak, bakmadan görebilmenin eksik mi fazla misinin kulpuna kenarina
dokunur anlardi. Eline esnaftan ahaliden tutusturulan“ belki ihtiyacin olur
Muhiddin Emmi yaninda bulunsun „ erzak yahut akcelerini reddettigini herkes
bildigi icin koluna girdiklerinde usuulca üstündeki boz ceketinin cebine
koyarlar, yag tursil bakla kavun karpuzlardan erzaksa eger, ondan habersizce, yine ahalinin bunlar birbirine
yakisir diyerek taniyip buldugu iki gözü kör Muhlise`ye iletir teslim
ederlerdi. Tütün yakmak icin elini cebine attiginda buldugu bozuk paralarin
tümünü eve gelinceye kadar rast gelen cocuklara dagitirdi Muhiddin Emmi.
Muhlise`yi hal hatir icin ziyarete gidenlere nasil cay pisirdigine sasirip da
ortaliktaki kap kacaklarin darmadaginikligini toplayip düzene sokmak
isteyenlereyse „ sakin zahmet etmeyin, ben onlari öyle koydugum gibi degillerse
arayi arayi ölsem bile sizin terekte rafta koyup dizdiklerinizden secip bulamam,
sizin sacin dökün daginik sandiginiz aslinda benim düzgün dünya düzenim „
derdi.
Bu yüzden de
Asik Veysel degil miydi Sen Varsin Orda derken :
„ Hu ceker
iniler calinan sazlar
Kükremis
dalgalar cosar denizler
Günes dogar
perdelenir yildizlar
Sacar
kivilcimlar sen varsin orda „….dil ve kültürel yogunlugun duygusunu düsüncesini
taaaa Yunus topragindan ( Yunus`sa Alper Tunga`lardan ve Yesevi`lerden ) köklesmis
sacanlanmis hayat cesnisini bütün toplumsal deger ve aidiyetiyle en dipsiz
karanliklarda dahi en suskun sessizliklere varana kadar; ve renginden türünden kokusundan
agirligindan nerde nasil nicin gibi islevinden geometrik özelliklerine varincaya
kadar her maddeden kendi kiymetince anlam cikaran darma daginikligin sevgi
saygiyla beslenmis düzenli huzurunu ve haysiyetli onurunu yokladi buldu ve
bildi.
Marlin Monre `de
kalmistik degil mi..?
Cehennem azabi
kezzaplayan cocuklugunda ölmekten beterlerle sürünerek yasadiklarindan sag
kurtulduktan sonra Marlin, her gen kizin ve erkegin seyrettigi beyaz perdeler
tapinagina can verircesine kulplanip kapandigi `hayallerini süsleyen ` capraz
iliskilerin soyut mabedinde her soyun dökün diyenin FOTOMODELLiGi olarak karanligin el fenerlerigözetimindeki genis
salonlari iclerine tirmanan; ve seyirci gisesinde biletli girdigi numrali
koltuklardan yerlere ismi yazili yildizlar caktirincaya kadarki kulvar ve
bulvarlarin ünlü ünvanlisi olunca, hareket, dans, pisikoloji, sosyoloji, giyim
, kusam, diksiyon, müzik…özel kisi ve kurumlardan sektörün ve piyasanin mühürlü umum mülkiyeti olduguna dair
tüm insan dogalligini kendine hic bir kirintisi dahi kalmayacak derecede silip
süpürecek hayal dünyasinin süslü bebegi, baygin bakir ve doyumsuz kadini, kolayca
herkesin her yola gelebilmeye kandiracagi aptallik müsveddesi ve her fiyatini ödeyene özel randevulu seckin
metresligin sex bombasi olarak öz kizil saclarini sarisina; eteklerini buluzunu kalca gögüs sehvet
uyandiracak havadar teshire; ve hatta göz dil dudak kirpik yanak gamze el kol
ökce topuk…hangi mimigi yahut kimiltiyi nerde nezaman nasil ne kadar ve nereye
kadar yirtip büküp yalayip somurup acip kapayacagina Marlin`den daha cok
üzrinde oynayip kurcalayanlarin kumar ve kerhane sahipliligi cekip cevirenlerin
hak sahibi olup karar verdigi cinnet
cenderesinde dersler alir terbiyesi görülür. O kadar ki artik her gece
sartlandirildigi kaliplarin kostak sirincesi ve söhretli yildizli sine-
pavyonlar cücesi olmak ugruna acimasiz baski cenderesi altindaki ruh dengesi zaten
cocuklugunda amansiz yokluk kimsesizlik ve tecavüzlerle öldürülmüs
cocuklugundan sag kalanlari da delik desik edip bogazlayarak ilerde jilet
kesigi sancilarla sonuclanacak olan felaketinin azap birikintisi ic
kanamalarini ve kisilik bozulmalarini kilitleyip rehin kalacakti. Geceleri dahi
uygun ayar olma provasini sayikladigi dilini nasil dudaklarini yalayarak ice
bükme ve kesinlikle acik olan sehvet renginde boyali agzini hele hele alt dudagi
üst dudaga degirmemeyip hep yarim yamalak sex aclii cekiyormuscasina ve acikta birakma
terbiyesini, kan ter icinde delirmis cildirmiscasina atilip uyanan kabuslarla rüyasinda bile ezber
etmektedir…
Karanligin tek
rengini ask ile boyayan sevgiyle sulayan toplum degerleriyle besleyen Dünya topraginin
huzurlu güveni ve özgüvenlisi Asik Veysel `se yine Sen Varsin Orda`derken :
„ Askimin
temeli sen bir alemsin
Sevgi
muhabbetsin dilde kelamsin
Merhabasin
dosttan gelen selamsin
Duyarak anarim
sen varsin orda „…cok cesitliligin ve cok sesliligin nasil darmadaginik oldugu
kendi özü itibarinca deger kiymetliligi topraklandikca sapa saglam asildan
nesillere herseyin özgür ve özgün degerini yeryüzünde hic bir ön yargiya yahut fiyatlandirilan
alinir satlabilir kopcalara bozmadan birlesip bulusmanin dilini tabiatini konusup söylesiyordu.
Böylece
sirketten sirkete , temsilden temsile, oyundan oyuna sahibinin SERMAYESI mal ve
mülk olarak pazarlanip piyasaya sürülen Marlin`i, devredenden devralanlar her
seferinde ruh dil tavir dahil, bedeninin bilhassa cinsel mahremliklerini
soyundurup yakindan test ederek MANEJERLIK pezevenkligi komisyonculuguyla, her
gün film seti ve stüdyolarinda ayni ölcü tarti test ve deneme imtihanindan
gecmeye kuyruga girip yigilanlar arasindan Stüdyo cilvelisi, PATRON kahpesi ve makaradan
makaraya saran sehvet gözdesinin Film oyuncagi olu vermis Marlin..
Sen Bir Ceylan Olsan
` cirpinis ve cagrislariyla dokundugu herseyi ask ve sevgiyle onure eden Veysel:
„ Kurulma
sevdigim güzelim diye
Baglama karayi
allari giyin
Ben bir coban
olsam sen de bir koyun
Seslensem elime
tuz ile seni „ …geri dönüs yankilarinda yoklugu yalnizligi insa derinliginin
daginik ve dingin cesitliliginde doyurmus mutlandirmis.
Dans kivrimlari
hep ayni kaltak kostak kürk kostüm yakut pirlanta seviciligin oynak kalca ve gögüs
vitrinciligi sergileyen salak sarisin fakat azgin ve doyumsuz imajli soyunuk mu
giyinik mi belli degiller arasinda vücut
amatomisini cirilciplak göstermek isteyenlerin gözde afeti ve sermayesi olmanin
zirvesine erisince Marlin, Müzikaller, Komediler, Maceralar, Kovboylar,
Konserler , Turneler.Fotograf stüdyolari ve reklam piyasa pazarinda artik
seyrettigine hayran degil, süslü hayallerle seyredenlerin aynisini tapinip
benzemeye giyiminden kivrak döküntü kirintilarina kadar sanayi ve endüstri caginin
sürükleyip götürdügü akibette tiklim tiklim sürekli degisen sehir insani merkezli
mutlak mahkumiyeti daglara kirlara tasiyip kaplayacak sekilde kurulu
endüstrinin serbest Pazar piyasasi sermayesi haline getirilmis insanligi
üzerinden cok kazanilan medyatik ve EROTiK tanricasi yapilmis Monre Marlin..
Vesyel yine Sen
Bir Ceylan Olsan `da :
„ Sen bir
ceylan olsan ben de bir avci
Vlasam cöllerde
saz ile seni
Bulunmaz
dermani yoktur ilaci
Vursam
yaralasam söz ile seni „..yoklayis sezis ve dokunuslarini görmese tartmasa duymasa
bile taaa Karacaoglan`lardan ilmini younu sevgisini ve sevincini insan onur
itibar ve yüregine yakip atesleyen sicaklikla nasil sartsiz kosulsuz her yerde
her zaman kalici kisilik ve kimligin vazgecilmez ögelerini ekilip bicilip
harman edileceginin isigini ve pusulasini gösteriyordu.
Cigerlerini yari
ciplak ciktigi sahnelerde askerlerin istahini doyursun diye buz gibi havalarda iltihap
ve illetlere salip sökercesine Kore
Savasi sirasinda cephedeki Amerikan
askerlerine yine sözlesme komisyonlarinin satip pazarladigi agirligi tasinmaz
kumbaralar karsiligi söhret zirvesinin sarisin bomba doruguna tirmandirilmis
Marlin. Oradan öylece dünya sinema müzik eglence ve film piyasasina benzerlerini
ayni yolun yolcusu yaparak ve ordan buraya kadarki ESTETIK CERRAHI
budalasi ve maskelesmis imajarla tüketim
piyasasinin dis görünüsüne bakarak görünen seyin gösterisini muhatap aldigi bugünlerin
herkesi magazinlestiren temel bunakligina
ve sonsuz bunakligina hic bir özgün kisiligi olmamanin poster pavyonculuguna Diva`lastirilmis
Marlin.
Kirklardan
sonra elli, her ne kadar saygin agirbasli ciddiye alinabilinecek degerde kendini
sagiltip diriltme rollerine can attiysa da, „ biz seni ölü teslim aldik
kesinlikle yapilmis dekor kahpeligi oynamaktan baska aklin fikrin yetenegin
zekan bilincin tecrüben hayatin yok senin“ denilerek hep reddedilmis bu talep.
Bu üzden de yeralti rüzgarlari üfüren mazgallarda etegi havaya savrulunca
baldirdan -gögsü dolgun yirtmaclarda firlayacakmis gibi gel gel cagiran -bacaktan
firikik veren, ve kilotunu buz dolabnda unutan akli fikri birini savinca
ötekini kapinin bekleyen girisinden iceri almaya yatak dösek vaziyetin –
bizdeki Yedi Kocali Hürmüz `ü gibi- inceler soyunup kostak kiranlarina Sinema
kapatmasi olarak mahkum edilir Marlin. Hatta bu hevesle Mlton Green
ortakligiyla birlikte Mary Picford, Gloria Swenson, Norma Shearer gibi diger Hollywood
kadin ünlülerine benzer kendi film
sirketini kurmasina ragmen degismez bu öngörülen talep dayatmasi.
Elli`nin sonlarina
dogru sirketlerarasi davalar rekabetler kizginliklar yarislarla bazan ofiste
patron bazan krizde ayni yolun yolcusu yatak yorgan alti beyaz perde kaltagi
oynayarak her vaziyetin yipranmis yorulmus ve biriktikce patlamaya hazirkisilik
arizalari pisikyatrik vaka ve depresyon bozukluklariyla
sayisiz afiste isim yazdirir ve `Bazilari
Sicak Sever `de yikimin baslangici duraganlasma yapisir yakasina Marlin`in. Senaryoyu
ezberinde tutamayan, hep kayitlara gec gelen, ekiple dövüsüp satasan, kimden
bellisiz erken ve ölü dogumlu hamilelik, bol uyusturucu alkol kokain vs vs.. her
ünlünün cikmaza saptiktan sonra nerde bitecegi belli savrulmalarin girdabina
saplanir. Bundan sonra dünyalik isinin bittigini anlayan sahne stüdyo salon ve
imaj sahipleri sirasiyla oldugu ve battigi yerde birakarak terkeder Marlin `i.
Sene 1962`ye
gelindiginde artik hatir ve ünvani icin zar zor kaptigi rolleri dahi basladigi
halde sonunu getiremez. Parayi verenin günlük ihtiyacini karsilayan her
meslegin yoklayip tattigi pazara
dsmüstür artik Marlin. Ve en son, düstügü batakliktan bir daha topraga güne sese
rüzgara günese cikamayarak; `Happy Birthday Tu You ` uyusmus bozulmus dagilmis,
hayati karsiliginda hic yasamadigi kisiliksizligin tabutunda ezberledigi laflar
sözler kivranislarina dil döküp kalca kirip dudak bükerek, yari soyunuk ve ciril
ciplak ceset gibi, en son ve o siralar Amerikan Baskani olan J. F .Kenedy `nin sinema
sermayesi ve magazin furyasinin mülküne müsterilik ettigiyle, yasadigi dünya
eziyetin -muammali müdahaleyle- yüksek dozuyla hayatini otuz alti yasindayken kisadan
metrajda odasinda isiklarin yanmasina ragmen calan kapilara cevap vermeyerek ,
Los Engeles`te bitirip tüketmis Monro Marlin.
Asik Veysel ise
Sen Varsin Orda ` dediginin :
„ Veyseli
söyleten sen oldun mutlak
Gezer daldan
dala yorulur ahmak
Sen agac misali
biz dalda yaprak
Meyva
cikerdegisin sen varsin orda „ …ilim bilim ifade anlam yol hal dil dagarciklarla
hayatin topyekün degerler bütününü yasadikca kendisiyle barisik insanlik
sevincine okuyp yazarak mutlulugun tükenmez kaynagini kendine, cevresine,
toplumuna ve tüm insanliga bilip bulup paylastiran alin terinin ve onurlu
emeginin aklini fikredip kalbinde yasiyordu. Mirasina sonsuz sevgiyle.
Seyfi Karaca……..Ekim
/ 22
(
Marlin Monre Mesela 2 başlıklı yazı
Yeldegirmeni tarafından
12.10.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.