Âsîler meşheri olan bu fânide

İsyan eden gördün mü

Hemen çizme ismini

Belki nâz etmede, o âsî kişi.

Biteviye zanlardan alıkoy kendini.

Belki tükendi meyler kırık kadehinden.

Sen biraz teenni göster,

Olma acul, bî-pervâ.

Kem nazarın kahrını hangi cân ister?

Belki cânân mahrum etti bir anlık nigâhından.

 

Nâz yok mu! O ne şivedir, ne nağme…

Bir nebze kıymet ver, değer atfet bu cevhere.

Ne dû-çehredir… Sakın ha zülf-i yârine değme!

Âb-ı destine dokunan, nâdanlar arasına karışır…

 

Heyecan varsa da sürati aceleye değişme, sakin ol!

Karşındaki yaralı kuş ise,

Onun zerre gönlünden sıçrayan kıvılcım,

Seni yakar, kül eder

Hazer et, adımlarını kısa at, sakın yâresini eşme.

O yuvadan yükselen ufacık bir âh, hâneni viran eder…

 

Nerden bilirsin belki kapıdan kovulmuştur,

Bakılmamıştır bile tarafına…

Elbiseleri bırakılmıştır; şehrin en ücrâ mezbelesine

Goncadan haber veren bir varak dahi;

Konmamıştır zarfına…

 

Behçet… Aşıkların simasında görülmüş müdür sahi?

Hasret ismi verilmişken onların zifafına…

( Naz Makamı başlıklı yazı Ragıb tarafından 20.11.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.