Bazılarımızın hayalidir istikrarlı bir iş yerinde güvenilir bir müdür olmak ya da müdür yardımcısı olmak.Etkili ve yetkili olmak,gittiği her yerde hürmek görmek,herkese yardımcı olmak,sorun yaratmak yerine soruna çözüm üretmek,bir kriz anında gerekli önlemleri almak,verimli iş ortamının oluşmasını sağlamak,işçilerin tüm sosyal haklarından ve sosyal aktivitelerinden sorumlu olmak vs.
Müdür nasıl olunur?Müdür olabilmek için gerekli şartlar nelerdir?
-En az üniversite mezunu olmak
-En az iki yabancı dili okuyup yazabilmek
-Bilgisayar programlarına hakim olmak
-Kendi alanında en az 5 yıl çalışmış olmak
-İnsan ilişkilerinde başarılı,diksiyonu düzgün olmak gibi şartlar aranır genelde.
Müdür demek,üst ile alt arasında köprü görevi görmek ve çatışmaları önleyerek işin devamını kusursuz şekilde sağlayan kişi demektir.
Kişi tecrübesinden dolayı da müdür olabilir tahsilinden dolayı da tabiki özel sektörde.İlkokul mezunu olan müdürleri de gördüm,okuldan yeni mezun olmuş hiç deneyimi olmayan müdürleri de,bana kalırsa,ikisi de olmalı hem deneyim hem tahsil.
Yufka yürekli olanları da var,taş kalpli olanları da var.İmanı ve vicdanı ile hareket edenleri de var,sırf yalakalık yapıp göze girebilmek için çalışıyormuş gibi görünenleri de.Her elemanını kardeşi gibi görenler de var,görünce yüzünü çevirip homurdananlar da.Yani var da var...
Arkadaşın birisi,"bunların iyisi"olmaz derdi onlar için,zamanla ben de hak vermeye başladım o arkadaşa,bir bildiği olmalıydı ki bu iddalı cümleyi kurabiliyordu.
Onlar hata yaparlar ancak hataları ne konuşulur ne yüzlerine vurulur.
Her şeyin en iyisini en doğrusu onlar bilir,eleştirirler ancak eleştirilmezler.
Çay,kahve ve meşrubat içmeler ile geyik yapmaların sonu gelmez.
İşe geç gelip işten erken çıkmaları bir sorun teşkil etmez.
Her iş çıkışında çalışan işçilerin üstleri aranır,onlarınki aranmaz oysa çalanlar ve dolandıranlar hep onlardır masa başında.
"Toplantıdayım,"konferansım var","seminerlerim var,"çok işlerim var sonra görüşelim",acil bir işim çıktı" papagan gibi hep bunları söylerler durmadan bu bir kaçıştır aslında.Nedendir bilenmez ya kumarbaz olurlar ya da hovarda,bu yüzden aile yapıları yoktur çoğunun.
Misafir getirmeleri ve onları en güzel şekilde ağırlamaları serbesttir,cebinden mi,tabiki hayır,işletmeden.(Alışkanlık haline getirdiler bunu.)
Evlerinde musluk mu bozuldu?Ev mi boyanacak yoksa bahçedeki ağaçlar mı budanacak?Elektrik arızası mı var,eleman hazır,gider yapar,bedava.Hatta arabası mı yıkanacak?
İşverenler,işçilerden çok onlara güvenirler ama işletmenin kuyusunu kazanlar da hep onlardır.
"Hepsi de böyledir,"demiyorum ancak benim tanıdıklarımın yarısından fazlası bu özellikleri taşıyor.
İz bırakmak için kardan değil çamurdan yürüyeceksin ve başkasının izinden gidenin kendi izi olmaz anlayışıyla kendilerini vazgeçilmez sanıyorlar belki.
Sıcak kanlı insanların,soğuk kanlı olduklarını kazanırken kaybetmekten korkmadıklarında anladım ben,seve seve koltuğunu bırakanları çok gördüm.
Herkesin yapabileceği bir iş değil,nasıl değerlendirseniz değerlendirin(!)
(
Müdür Olmak başlıklı yazı
berberce tarafından
20.11.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.