Gelemeyen Zamandan
Gözlerimde bir kuruluk
Kapanmak diler göz kapaklarım
Yıllanmış çizgilerim kılcal damarlarım
Ağ örmüş aklarımda yorgunluğumdan
Omuzumda yaşanmamış ömrün küfeleri
Kamburunu çıkarmış yaşam omurlarımın
Bir dileğim yoktu yeni yaşımdan
Satırlarım vardı sakladığım kuytularımda
Hala ancak benim vakıf olduğum bu bilgi
Ele veriyor yaşanmamışları
Koca bir yalnızlık çizdim duvarıma
Siyah ve beyaz
Hüzünlü bir makamdan mırıldayan dudaklarım
Dumanıyla bir bulut inşa eden sigaram
Gölgelendiğim altında nasipsizlikten yana
Yetinmek bir mücadeledir zor çok zor
Dünya sofralarında tabağına konanla
Bir misafir edasında çıkmaz ağzından
Biraz daha arzulasan da
Beş kere beşi edemem elli beş
Dilim lal kelimeler isyanda
Sus gönlüm ve dayan
Geçecek zamanla
Hiç etmediğim bir şikayetin apansız peydah oluşu
Dizelerimin bu denli sitemkar kokuşu
Sahiden bu ben miyim ruhumun sorgusu
Gerçeklerin arzulara cüretkar hesap soruşu
Gelmeyen zamandan
Gelemeyen bir zamandan...
Büşra KANKURT