SİYASİ ARENA
Arena 1000 yıl kadar dünyaya hükmetmiş Roma nın keyif anlarına da ev sahipligi yapar. Savaşmasını bilen, bir saniyelik keyif anının bile, bir ömre bedel olduğunu ve biraz dan girecegi savasdan, diri çıkmayabilecegini ve ömrün son noktasının o vakit olacagını düşünür. Yudumladıgı çay veya suyun  son damlasının bile keyfine varır .
Aslanların önüne atılan gladyatorun varlık mucadelesi ,savas olmadığında Romalının keyif anıdır.. Romalı için Aile önemlidir.. Ad bile  vermediği kadında önemlidir.. Savaşan sevişir de ..Kadın ,düşman ülkesinde  kazanılmış,   zaferin en büyük ödüllerindendir.
Türk demokrasi mucadelesi Roma arenası gibidir.

Fakat Türkiye de Figurler,aktörler savas aletleri ve zamanlama farklılığı vardır.. 
Arena savaşın olmadığı zaman diliminde köleler üzerinden halkın ve yöneticilerin keyif ani iken Türkiye de siyasi arena bizzat barış zamanındaki savasın kendisidir.

Güneş gibi aydınlık belirteci , karanlık habercisi olarak Otel odalarında kıstırlıp, resimleriniz çekilir yada vekiller olarak bir araya gelir kendi partinizden istifa eder diger partiye destek verirsiniz.Sonrasında  bir anda magrurlar mağdur durumuna düşer. Keyif alanlar, ,rakiplerine keyif verir hale dönüşürler.. 
Ya da Bir ucak duser sag kurtulursunuz, kendinizi "tanrının lütfü" olarak gösterir bir devre daha siyasette durumu kurtarırsıniz ama bir devre sonra bir bakarsınız ki vakitsiz infaz ile idam sehpasında bir çingen taburenizi tepikliyor. Türkiye de Siyaset arenasında heyecan bitmez.Öyle Roma daki gibi tek düze "çift teker at arabaları"ya da aç  aslan ile yasam mücadelesi  degil çakalların taktikleri ile gösteriler 3 film bir arada gibi  devamlılık arz eder..
Fetövari tetik indirmeler, zaman ayarlı bombalar,bomba gibi kızlarla memleket meselesini çıplak olarak tum cıplaklıgı ile kayıtlı bir şekilde tartışmak siyaset arenasının bitmez eğlenceleridir..
İste bu şekilde 4 Roma lejyonunun bulundugu Anadolu da ki Arena da   Kurban olan köleyken, savaşanların yerini Anadolu da efendi gözüken sevisenler  sahne aldı..
Askeri siyasi tüm diplomasi tarihinin döndüğü bu topraklarda" öteden, gökten gelen sesler" düşünceler, heykeller ve tapınma rituelleri hiç bir zaman yok olmadı.. Devsirilerek günümüze kadar varlıklarıni surdurduler..

Yoksa Türkistan dan gelen üstte gök kubbe delinmedikce deyip de sosyal adaleti sağladığını söyleyen düşmanına bile teslim ol derken teslim olmayinca saldıran bir ırkın nesillerine nereden sirayet etti "önce öldür sonrada tabutunu tası" yavşaklığı?

Hainlik bulaşır mertlik genetiktir..Ama asla
Hainlik,Mert olanın yanından geçemez.
Yakın tarihimizde Siyasette hep daha az kötüyü seçerek geldik..Bu sebeple Ölümü gösterip bizi  sıtmaya razı ettiler Oysa saglikli huzurlu ve güvenli bir yasam her zaman vardır..Hukuki güvenlik ekonomik gelişmişlik buna karine teskil eder. Asıl olan bu tercihi hür irade sahibi olarak ile gösterebilmektir.
Roma da lejyoner olmak hem bir gorev hem de  vatandaş olmanın getirdiği bir ayrıcalıktır..  

Seçilmişler ligi olan lejyonerler bekardi.Ne zaman ki lejyoner olmak kolaylaştı devsirmeler isin icine girişti.

Merkezi idare ve Roma çöktü...Evlilikler.sebebi ile lejyoner bulma sıkıntısı evliliğin Caligula zamanında yasaklanması ve nikah kıyan rahip valentin anısına  14 Subat sevgililer gününü getirdi. Ama bu yasak bile lejyonerligi kurtaramadı Ama Roma da  200 yüz yıl cocuklar babasız doğdu..
Ülke  savaşırken akla gelen nesil,  yönetirken "tu kaka" ediliyorsa Roma imparatorlugu orada,Osmanlı imparatorlugu orada ibret için duruyor..
ANADOLUYU İskitya dan beri Türkler korudu..Savasirken düşmana ölümü
Ve kıyameti hatırlatan,altlarına işeten, "kurt uluması "sadece bir savas çığlığı degil Türklerin gecmisi ile de bağını sağ tutan bir gösterge idi.
Kurdu kötüleyen, kurdun üstünlüğünü öne sürenleri kötüleyenler ve öldürenler ,Türk düşmanıdır..
Siyaset arenasının dışında kalan Türkler, savas arenasının ayrılmaz bütünüdürler..Sizin ayak oyunlarınıza Türkler, kurban olmaz ama sizi yönetmeye de bu ülkenin tek taşına da Kurban eder
Siz bilirsiniz.


TORUN HALİLİ

( Siyasi Arena başlıklı yazı HALİLİ tarafından 2.02.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.