Bir kadın Ağlıyor gözünde yaşı
Başında yazması hilaldir kaşı
Yirmi beştir yada otuzdur yaşı
Rüzgara savrulmuş siyahı saçı
Bu kadın sevdadan doğuştan yoksun
Evinde yoktur ki bir dilim somun
Hayata küskün bir de öyle yorgun
Sevgisizlikten yüzleri hep Solgun
Daha genç yaşında beli bükülmüş
Ağzında dişleri çoktan sökülmüş
Gözlerden yaşlar yüzüne dökülmüş
Çileli yumruğu yere devirmiş
Gözler takılır her gün öyle yola
Sevdiğini soran hangi çölere
Yoksulluk bağlamış kuru Dallara
Yaprağı dökülmüş dala çevirmiş
İsmail gökkuş