Bin Bir Gecenin Hem Yıldızı Hem Şehrazatıyım...



Varlığın çöküntü dizeleri hele ki dizlerinin de bağı çözüldü mü yalnızlığın ve gök kubbede misafir düşleri tüm yüreği ile ve inancıyla ağırlayan şaire dair bir hüzün reçetesi: komplimanlar sunmuyor artık bana Tanrı ve yetimliğim kadar yetemezken cihana öksüz kalmamak adınadır tüm çabam ve yaşamımın renkleri benden bir bir çalınan lakin…

 

 

Ben tüm ama tüm renklere tekabül ederim, hafız

İçimde nemlenen yetmedi namımın alıp yürüdüğü:

Hem ne çıkar dönmüşken bir enkaza

Çürük düşlerin kurutulduğu

Bir ip gibi

Sarmalında hüznün göğüme sadık bir kuş

Göğsümde yatan bir aslan

Yatıya kalsa ne ki hüzün?

 

Debdebelidir

İçimde esen o izafi rüzgâr

Rengârenktir de tülüm

Tüy hafifliğinde kalbim

Tükense de nefesim

Tükettiğim varsa yoksa izzet-i nefsim

 

Bir hamlede yıktım putları

Kat izinde hüznümün

Sınandığımın ertesi

Belki de bir pot kırmıştım

Sevdiğim kadar afalladığım

Sevemediklerinde dahi yanaşmadığım

İnsan izlekleri

Ve kurutulmuş çiçekler misali

Ben evet, ben arasındayım iki yaprağın

Kurutamadıkları gözyaşımla

Suluyorum içine gömüldüğüm toprağı

 

Çeyizimi sel aldı

Bense en nazlı isteksiz gelin misali

Tülümden sökün ederken dualarım

Kimine göre bir yenilgi

Ağırlandığım sofranın en ağır

Konuğu iken

Bir de yok mı kodaman hayallerim

Bir nebze de olsa sevmelerinin beklerdim

Varsın yok sayılayım

Nezdinde insanların

Yokluk ne ki ya da var olmak?

 

Bu gün varız yarın yok madem

Gözü tok bir sevap işledi mi de ruhum kalben

Danıştığım yüce İlah

Aşkın Merkezi

Aşkın Mektebi

Yokuşlar çıktığımın ertesi

Alaşağı edilmiş olsa bile insan izlekleri

Baştan savma yaşayanlara inat

Ve de tükenmeyen hüznüme ve umuda biat

Kök hücremden sökün eden

O bayat tat:

Ne çıkar ne çıkar?

Bandığımsa ekmeği hem kuru hem bayat

Elbet kalbime.

 

Gel gör ki

Vicdanımın en leziz tarifi

Kıtladığım şiirlerle hemhal

İzahı yok da bazı şeylerin

Tüten duman

Tükenen beden

Türediğimse aşkla yeniden

Çarmığa sarılı işte kalemim

Beti benzi atmış imgelerin

Üstüne yemin ederim:

Ben ne şairim ne sıradan ne de top yekûn

Firar ettiğim kadar sözcüklerden

Topa tutulduğumsa aşikâr

 

Ve de taşlandığım

Gel gör ki:

En endamlı taçtır bana yakışan mademki

Ezeli ve ebedi bir Sevgi

Bir kilit ki açamadığım öncesinde

Bu İlahi Aşkın da her zerresinde

Sözcükler ve Kutsal Kitabım

Kusurlu addedilense sefil yüreğim

Saf kan ihaneti beşerin

İhtimaller zincirinde bir kez daha ölüp

Yeniden açacağım

 

Yüreklerin nezdinde saklı tutulası dikenlerimi

Elbet kalemimle batırdığımdır ruhuma ve kalbime ve bedenime

Araf’ta saklı ve tetikte benliğim

Nefsimi terbiye etmekle iştigal

Varsın katledilsin rüyalarım

Varsın son bulmasın hüzünle iştigal

Hayatın merkezinde uçuşan kalbime de son ikazımdır,

Artık nasıl seviyorsam alabildiğine

Koşulsuz ve katıksız bir aşk masalı ki

Bin bir gecenin hem Yıldızı hem Şehrazat’ıyım

 

Ödediğim bedeller neticesinde

Sarmalında bu acımasız hayatın

Semazeni imgelerin

Semiren hüzün ve umut reçetem

Asılı kaldığım ise Araf’ın yıkılmayan

Kale duvarları ve kalemim ve ben

Bir ben var ki içimden sökün edecekken

Nicesi…

 

Katıksız ve sabırsız

Kabul görmesem ne ki insanların nezdinde

Sonlansa bile masalım

Şiirlerim ve dualarım ve kale duvarlarım

Korunduğuma biat Rabbin Dergâhında…

 


( Bin Bir Gecenin Hem Yıldızı Hem Şehrazatıyım... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 18.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu