Ne Yapsam Seviyor 13

Bir önceki bölüm finali
- Leydi ve canoğlan'ın tutku dolu ve bitmek tükenmek bilmeyen aşklarını
Kale arkası tirübünden, haset, nefret ve kin dolu gözlerle izleyen yancı
Ne yaparsa yapsın, Leydi'yi canoğlanı sevmekten vazgeçiremiyor
Günbegün acılarına, sancılarına, kederlerine yenilerini ekliyordu -

"Sen başkasın" diyordu Leydi, biricik sevgilisi canoğlanın gözlerine tutkuyla bakarken
"Sesin başka, sözün başka, bakışın başka, duruşun başka, sevişin başka
Nasıl engel olabilirim, nasıl dur diyebilirim ki, ben böyle bir aşka?
Ezik yancı öyle mi halbuki?
O kadar ilkel, o kadar banal, o kadar eşekte kulak görmemiş, o kadar sanal ki
Yancı yancı, aşkından ölsen gebersen de asla sana varmayacağım 
Taklamakan'da sadece ikimiz kalsak, yine de selam verip, halini hatrını sormayacağım
Bilirim, canoğlan'ı ölürcesine, deliler gibi, çılgınlar gibi sevmem, sana kor
Sen öğrenememişsin, aşkı, sevgiyi, tutkuyu, arzuyu, şehveti git de canoğlan'dan sor"
Diyordu.

Bilimden sanata, ekonomiden siyasete, spordan gastronomiye
Her alanda kendini yetiştirmiş olan canoğlan
Üzerinde uzun araştırmalar yaparak, aşkın da formülünü çözmüştü
Aşkın a'sından, sevginin s'sinden, kadının k'sinden anlamayan yancının aksine
O, kadınlara nasıl davranılacağını, onları nasıl memnun ve mutlu edeceğini
Onları kendisine nasıl aşık edeceğini çok iyi biliyordu ki,
Buna tarih, arşivler, sanat edebiyat dünyası, şiir alemi ve kadın erkek cümle şairler şahitti.

Bir Allah'ın kadını bizim eziğin başını okşamaz, bir selam dahi vermezken
Canoğlan, kadınların aşırı ilgisinden bunalıyor, hangisini seçeceğine karar veremiyordu
Ta ki, Leydi'yi görene kadar.O'na daha ilk bakışta vurulmuş, hayatının kadınını bulmuştu.

Canoğlanı aklından ve kalbinden bir an olsun çıkaramayan Leydi
Yancının şaşkın ve ezik bakışları arasında, dağa taşa, havaya suya, dereye tepeye
Canoğlanın adını yazıyor, mütemadiyen "sen başkasın, sen başkasın" nidaları arasında
Onu herkesten ve her şeyden çok sevdiğini dünyaya haykırıyordu.

Aynı anda 3- 5 kişiliği bünyesinde barındırabilen ve taşıyabilen Leydi
Bazen mütedeyyin bir ev hanımı, bazen wamp bir salon kadını
Bazen aşk kekemesi bir ergen, bazen masum ürkek çekingen bir genç kız
Bazen de felsefenin dibine vuran bir filozof olabiliyordu
Bu karakterlerin tek bir ortak noktası vardı ki, hepsi de
Bitmez tükenmez bir aşkla canoğlan'ı seviyordu.

Günlerini, Leydi'den gelecek bir selam, bir tebessüm, bir dokunuşu beklemekle geçiren
Ezik yancı, kendini iyiden iyiye kedere vurmuş
Yıllardır eline tek kadın eli değmediği için, azmış kudurmuştu
İrem bağlarında Leydi'sini düşlerken, her defasında çölde kutup ayısını bulmuştu.

Fena şiir yazmıyordu halbuki, dizelerle, imgelerle sözcüklerle arası oldukça iyiydi
Hece olsun, serbest olsun, beyit olsun, haiku olsun, hepsinde yetenekliydi
Tek sorunsa, o bir aşk adamı değildi
Aşk'ı güzel yazıyor, ama berbat yaşıyordu
Çünkü kadın ruhundan, estetiğinden, kadınların arzu ve isteklerinden bihaberdi
Yedi küsur ayda, Leydi'ye yalvar yakar, salya sümük 
Totalde yazdığı 16.500 şiire, tek bir cevap alamaması
Bunun en büyük göstergesiydi
O bahtı kapalı bir ezik, yalnızlığa mahkum bir zavallı, başı hiç okşanmayacak bir sefil
Sabah akşam yaşlı gözlerle sevgi dilenen bir aşk dilencisiydi.

Aslında Leydi, zaman zaman, satır aralarında, üstü kapalı bir şekilde
"Canım kardeşim, değerli abim, sevgili kankam, kıymetli şairim, sayın arkadaşım"
Sözleriyle, yancıya onu sevmediğini, bir kardeşten öteye geçemeyeceklerini
Her iki alemde de, sadece, yalnız, ancak ama ve fakat canoğlan'ı seveceğini
Canından vazgeçip ondan vazgeçemeyeceğini yancıya hissettirmişti
De
Anlayan kim?
Leydi'nin "biz kardeşiz" sözlerini poposundan anlayan yancı
Derhal türbanlı, aysız bir ev hanımı suretine bürünerek, "ben geldim bacııım, sen de gece bana gel, anlarsın ya şşşşş" demişti.

Ama ne kadar da eblehti
Güzel şiir yazmak, iyi nağme düzmek, şekilden şekile, kılıktan kılığa girmek
Kendini bir kadına sevdirmeye yetmezdi
Çünkü aşk, gönül işiydi, yürek işiydi, sevda işiydi, adamlık, mertlik, duruş ve illaki sinerji isterdi
Aylardır, canoğlan'ın, ittire kaktıra, başına vura vura, onu kudurta kudurta yancıya öğretmeye çalıştığı şey, işte bu gerçekti
Öğrenecekti.

Hayata tek ve sığ bir pencereden bakan Leydi ve yancının aksine
Multidisipliner bir bakış açısıyla ve analitik metodlarla yaklaşan canoğlan
Şiiri bir amaç değil araç olarak kullanmaktaydı ve
Bütün hayatını bilgisayar, telefon, tablet başında, kötürümler gibi
Başka hiçbir şey yapmadan, 7/24 edebiyat sitelerinde, forumlarda geçirenlerden
Acayip kıllanmaktaydı.O, şiirlerdeki yalancı, sahte, hayali, suni hayat yerine
Daha çok, gerçek hayatı tercih etmekte ve kullanmaktaydı.

Misal, ezik yancı, klavye başında kuşlardan, çiçeklerden, böceklerden bahsederken
O, ormanlarda kırlarda, bayırlarda, nebatat ve hayvanatla kucaklaşmakta
Yancı, çok biliyormuş gibi, hayatın zorluklarından, sıkıntılarından dem vururken
O, yaşamı, hem de tam göbeğinde, bütün yönleriyle iliklerine kadar yaşamakta
Yancı hiç yaşamadığı, aşkı, sevgiyi, tutkuyu ballandıra ballandıra anlatırken
O, onun yazdıklarını, çoğu zaman kucağındaki güzeller güzeli bir kadınla birlikte okumaktaydı.

Aşkından deliye dönmüş, adeta meczup olmuş güzel bir kadın
Onun arzu, tutku ve isteklerine, misilsiz bir yetiyle, hiç eksiksiz cevap verebilen eşsiz bir erkek
Ve bu efsane aşkı, yaşlı gözlerle, yutkunarak, kıskanarak, kudurarak izleyen bir yancı

Film gibi değil mi?,

Devam edecek...

( Ne Yapsam Seviyor 13 başlıklı yazı /Murat/ tarafından 25.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu