Ne Yapsam Seviyor 15

- Bir önceki bölüm finali
Tıpkı kendi öz kız kardeşine aşık, ruh hastası, sapık, dinsiz yazar
Friedrich Wilhelm Nietzsche gibi, "biz kardeşiz" diyen Leydi'ye aşık olan
Ve imkansız aşkına karşılık alamayan, sürekli itilen, horlanan, adamdan sayılmayan ezik yancı
Canoğlan ve Leydi arasında yaşanan yüzyılın aşkına engel olabilecek miydi? -

Akşam yemeği için Leydi'nin özenle hazırladığı masaya oturan aşık ikili
Çok mutluydu.41 kere maaşaallah, Allah nazarlardan korusundu
Gözlerini canoğlan'dan alamayan ve ona bakmakmaktan yemek yiyemeyen Leydi
Bu karizmatik, kültürlü, bilgili, yakışıklı, mert, yiğit adamların adamı adamın
Evinde olduğuna ve onunla birlikte yemek yediğine inanamıyordu.

Tüm bunlar olurken, envai taklalar, türlü yalakalıklar ve alçak sürünüşlerle hayatına devam eden yancı
"gitme, sen gidersen 7 renkli bukalemun, 8 kollu ahtapot olurum
Ağlak bir dilenci, fırıldak bir dönek, ezik bir yancı, yüzsüz bir yalancı olurum, 
Erkeklikten istifa eder, aysız, tüysüz, ahsız bir aşüfte olurum, gitmeee" diyordu.

Erkeklikten, adamlıktan nasip alamamış yancı, kötü bir çocukluk geçirmiş
Aile sevgisinden yoksun bir şekilde itile kakıla büyümüştü
Ergenlikte, kendine güveni olmayan, asosyal, içine kapanık, pısırık bir portre çizen yancı
Yaşı ilerledikçe bozulan ruh sağlığı ve kişiliğiyle, paranoyak bir adam haline gelmişti
Eline kız eli değmeyen yancı, kız bulamıyorsam kendim kız olurum deyip
Makyaj yapmaya, külotlu çorap giymeye, başörtüsü takmaya, ağda yapmaya başlamıştı
Hayatının geri kalanını, bu kişilik bozukluğuyla ve efemine hislerle geçirmek zorunda kalacaktı.

Canoğlan, Leydi'nin özenle hazırladığı sarmaları, barbunya pilakileri, musakkaları, cacığı
Olanca kibarlığıyla gömerken, Leydi'nin tüm bedeni heyecandan zangır zangır titriyordu
Tutku ve ihtiras dolu gözlerini ondan ayıramıyor, tabağındaki musakkalara 
Deniz börülcelerine ve bulgur pilavına, çatalıyla Çin işkencesi ediyordu
Bir ara kendini toplayıp "Füsun'la konuştun mu, artık bizi rahatsız etmeyecek değil mi" dedi
Güzel bir akşamda ve romantik bir ortamda, bu ani ve şok soru
Canoğlan'ın keyfini biraz kaçırsa da, soruyu yanıtladı, zira onun saklayacak bir şeyi yoktu :

-Evet geçen gece senden ayrıldıktan sonra konuşmak için evine gittim
-Biz ayrıldığımızda saat ikiye geliyordu konuşmak için biraz geç bir saat değil mi?

-Bir an önce konuşup sorunu çözmek istedim, çözdüm de
-Sen gittiğinde üstünde ne vardı?

-Kırmızı ipek bir kombinezon
-Makyaj yapmış mıydı?

-Evet, saçları da yapılıydı, ben de anlamadım gecenin o saatinde dimi yani
-Kaçta ayrıldın onun evinden?

-İki buçuk'ta
-İyi, fazla konuşmamışsınız, yarım saat filan

-Yok ertesi gün öğlen ikibuçuk'ta, malum hassas bir konu, derinlemesine konuştuk
-Bütün gece ve ertesi gün öğlene kadar sadece konuştunuz yani?

-Yok bir ara ikimizde uyuyup kalmışız, ben uyanınca duş alıp hemen çıktım, kahvaltı bile etmedim, o hala uyuyordu

Leydi durumdan hafif kıllansa da, bu yiğit, mert, delikanlı adamın
Onu asla aldatmayacağını biliyor, ona inanıyor ve güveniyordu
Çünkü, onu bitmez tükenmez bir aşk ve sonsuz bir bağlılıkla delicesine seviyordu.

Yalnız, kimsesiz bir halde adam asmaca oynayan ezik yancı
Gıda krizine girmiş gibi, "hüznün adı yok, bu nasıl devran?" diyip
Kendisini arsız bir şebeğe çeviren Eylül'ü uğurlayıp, hasır şapkalı Kasım'ı
Ve ona mütemadiyen iz sürücü salyalı hoşhoş diyen Leydi'yi bekliyordu
Ümitli olmalıydı, en kötü ihtimalle, geberip gittiğinde
Leydi onun mezarına bir tas su dökmeye gelirdi heralde değil mi?

Yemekler yenilmiş, çaylar kahveler içilmiş, masumca sarılmalar, öpüşmeler
Ve koklaşmalar sonunda ayrılık vakti gelmişti
Leydi, ne kadar uğraşsa da, canoğlan'ı yatıya kalmaya ikna edemedi
Zirvelerde dolaşan libidosu, tutku ve şehvet dolu yapısı, boğa kadar güçlü
Cinsel dürtülerine rağmen, istediği zaman bu hislerini bastırabilir
Gerekirse Serenay Sarıkaya hatta Demet Özdemir'i bile elinin tersiyle itebilir, onlara hayır diyebilirdi
Kararlıydı, bu her şeyiyle onun olmak isteyen kadına, evlenmeden elini sürmeyecekti
Öyle bir erkekti yani, şşşşş.

Bir yanda olmayacağını bile bile, umutsuzca aşk dilenen, sefil, ezik, hamamoğlanı bir yancı
Bir yanda, ona hastiri çekip, tüm ruhu, bedeni, kalbi ve duygularıyla canoğlan'ı
arzulayan Leydi
Ve aşk vadilerinde, sevda okyanuslarında, tutku yangınlarında, şehvet girdaplarında
Nem salmış yiğit, mert, delikanlı, cesur bir adam, canoğlan.

Olaylar bundan sonra nasıl gelişecekti?

Devam edecek...

( Ne Yapsam Seviyor 15 başlıklı yazı /Murat/ tarafından 26.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu