Mimozaların dalgalandığı bir kır bahçesi

Aşkın da kıpırdandığı

Ve işte İlahi Gazellerin nemalandığı

Ruha hitap eden ebedi ve edebi

Gözyaşı

Aşkın kutsandığı

Aşkın devasa hikmeti

Varsa yoksa Rabbine kavuşma telaşı

Sözcüklerin duyguları körüklediği

Ruhun saf tuttuğu bir af yasası belki de

Yasın da yaşın da revnak ruhlarla

Sarmalında gizemin

Yerin göğün de nemli matemi

Az evvel bir kıraça rast geldim,

Kırık sazın telinde kör noktasına hitap ettim

Karanlığın

Safi dalgalandığı yalnızlığın

Bir saf altın ki

Sevginin mahremi

Surdan serden sırdan kesitler

Hitabesi sonsuzluğun

Renkler kadar kutsal bazen solgun

Bir masal

Mahiyetinde misal

Ve işte şevkin dalgası

Ve işte huzura dair bir alıntı değil de asla

Azın çoğun hükmettiği

Manevi bir haz ile haiz olunası

Girift sözcüklerin mahşeri kalabalığında

Bir yutkunup bir şükredesi

Bir ölüp de defalarca dirilesi

Devinesi bir döngü

Muteber bir açıda acının

Kesif sessizliğinde yankılanan

O derdest edilmiş dar açıda

Soldan sağa katmerli

Sondan başa ulvi ve haşmetli

Martının kanadına doğan ay misali

Kanadındaki İlahi İşaret

Ve işte Rabbin Mekânı

Aşka sadece İlahi Aşka namzet

Huzur

Bazen hüzün

Ve de hazan

O görkemli düğün

Öncesinde gel gör ki ölüm

Varsa yoksa nakşında sonsuzluğun

Gizeminde saklı rehavet

Ve olası bir coşkunun

Daim kılınası ruhun saf altın değeri

Saf tutulası

Yerin göğün mahşeri ve makberi

Neye delalet ise artık mevsim

Kıpraşan bir resim misali

Duyguların tarhında çıkan yangını

Kundaklayan artık hangi acı ise

İrdelenesi bir renk

İbrazında saklı ahenk

Işıldayan gözlerinde meleklerin

Dikilesi söküklerinden hüzünlü beşerin

Ve işte tüm ama tüm

Kalplerin tek Sahibi

Yer gök nasıl ki

Endamı ile O’nun rahmetinde gizli

Sandukasında neler saklıdır ki

Sakınan göze batan çöp misali

Ve işte enginlerin erdemi

Ve işte tüm ruhların fazileti

Bir kırbaç misali acımı

Döven kırbacın tek hamlesi dahi

Yetebilirken hayatı tasnif etmeyi

Bir dirhem acının ise tüm ömrü örttüğü gerçeği

Ve işte Müminin hüzünlü kalbinin tek Seveni

Tek koruyucu rahmeti

Kör kütük tüm cihan

Kordan esen latif rüzgârın

Mahzeninde saklı dökülmüş tüm yaprakların da anası

Elbet Tabiat Ana hükmettiği kadar tüm mevsimlere

Kâh kurşun misali ağır

Kâh kuşun kanadında saklı sağır gölgeler

Eşrafın değil

Ümmetin hissiyatı

Varılacak tek rota tek istikamet

Aşkla pekişen İlahi gözyaşı

Yağan da yağdıran da

Yağmalansa yürek ne ala

Damgalı bir fotoğraf

Denginde saklı dinmeyen sağanak

Külfeti olmayan

Kulvarında başta koşan

Kovansa kucak kucak hüznün bekası

Ve de tüm İlahi Duyguların masum ve berrak dünyası

Rabbin izinde

Sinmeden gölgesi bilinmezin ayak izinde

Sözcüklerin nezdinde ve de

Bir veda

Belki de savruk bir eda

Nemalandığı kadar yüreğin safiyet yüklü her rüya

Nasıl ki kutsanmış duygular külliyesinde saklıdır her dua

Başım gözüm üstüne Rabbim

Yandıkça yazdığım

Yazdıkça yağdığım

Rahmetin peşinde ve hikmetinde elbet

Sonlanacaktır yalnızlığım ve tüm acılarım

Sen ki:

Hükümranlığında hiçliğim

Sarmalında ve de nihayetinde tüm zamanların

Yeter ki koru beni kutsa beni

Tüm hiçliğimle tapındığım geldim ki

Sana gelmelerin güzergâhında yanan tutkumla

Ve işte ebedi istirahatim

Hüzün ve sabır ve katıksız şükrüm

Yeter ki izin ver o kapıdan

Girmeme delalet

Ölüm ya da düğün ya da hüzün

Ve de sınandığı kadar içimdeki dirayet…

 

 

 


( Düğün Ve Ölüm... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 30.11.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu