Ağlamaklı tebessüm, mah yüze nerden gelir? HAKK vergisi nimet mi? Söyle evlât ne olur.
Gâmzendeki hilâle, bir çala baka kaldım,
Gözlerine daldıkça, belki bin defâ öldüm.
Saçların bukle bukle, sol omzuna dökülmüş,
Bukleler; halka halka, sanki zincir çekilmiş.
Dilinde; nâr-ı alev, intifâda şakıyor,
Hıçkırıklı sitemin, ciğerimi yakıyor.
Baban sağken sordun mu, et- tırnaktık, kardeştik,
Yıkıldı tüm köprüler, çaresiz helâlleştik.
Mâzlum kara trene ,az mı pusu kurdular,
Evlât! bizi vuranlar, Haçlıya diz kırdılar .
Şârk'ın hizmetkârıydık, İslâmın bayraktarı,
Seküler dimâğında, yitirdik akl-ı yâri.
Cetvel ile çizildi, bizi ayıran hatlar,
Ve Harim-i İsmet'i, terketti öz evlâtlar.
RABB'imin müjdesi var, cihadı hak buyurur,
Aç minik ellerini, duân göğü doyurur.
O cerenî bakışlar, zaferin nazarı mı?
Göremezsem gel evlât, gel ünle mezarımı.
Bu hicrânî sağanak, elbet dinecek evlât!
Aksa'da kehkeşânlar, sabret yanacak evlât!
Bilâlî bir gür seda, öpüp gök avizeyi,
Hûşûyla İnletecek, tüm şüheda Gazze'yi.
Bir gün Türk'ün ordusu, namluyu çevirecek,
Çengel bıyık yiğitler, tekbirler savuracak.
Atların nal izleri, kızgın kumu deşerken,
Sadece seyrededur, Mehmet perçem keserken.
Pembe yanaklarına, goncaları et allık,
Soldurmasın harını, açlık, kıtlık, yoksulluk.
Son kıyâmet kopmadan, kıyâmetler kopacak,
RAHMAN, Siyonistlere neler neler yapacak.
Akıl bâliğ olunca, evveli eyle bellek,
Ebedi ALLAH bilir, bize düşense kulluk.
İmân eder Müslüman, dağlar düzde yüzecek,
Sen ki şehit Kızısın, başı dimdik gezecek.
Afâkî değil sözüm, yabana atma evlât!
Unutma yeminini, âhti unutma evlât!
Tarih git gelli sarkaç, Doğu -Batı eksenli,
Tekerrür edecektir, zulüm gitmez tek yönlü.
DOSTLARDAN
Soysusun elinde oyuncak misâli savrulur,
Gördükleri eza ile, günden güne kavrulur.
Vâkit gelince elbet, zâlimlerin tahtı devrilir,
Sen bu kuzuları zâlime, ezdirme ey HAK...İPÇİ ERDOĞAN