Merhaba Can Evim

Merhaba Can Evim
Yalnızca yapılanlar ve yaşanılanlar şekillendirir hayatı. Kazandıklarımız ve kaybettiklerimiz. Kaybettiklerimiz, yaşamın ve yaşamanın değerini kalanlarla hatırlatır, aldıklarıyla sınar. Kazandıklarımız ise yaşamın zaten sınandığı yerde, verdikleriyle tazeler. Benim hayatımda kazandığım en ender hediyelerden biridir bazı şeyler. Bunlar ki, ebediyen kalbimde kalacak insanlar ve sevgime ilham olan yürekleridir ve zaman.. bu sevgi bağının en kuvvetlisi olabilir; saniyeler hayatımızı teker teker adımlarken nefesimiz yetmez bazen bazı şeyleri söylemeye.
Bunlar ki ne kadar satırlara sığdırmaya çalışsak da hem asla söyleyemediklerimizden hem de hep söylediklerimizden ibarettir. Asla söyleyemediklerimiz sevgimizin altında yatan gücün resmidir ve o güç bu sevgiye o kadar bağlıdır ki, ne şarkılar söyler özlemini ne de şiirler yazar benliğini. Hep söylediklerimiz ise aç olduğumuz tüm sevgilerin birleşimidir. Mesela "Aşk" gibi. Hayatımızın her anında aç olduğumuz bu yoğun duygu için ne şarkılar, şiirler yazılmış ne dağlar delinmiş ne şehirler yıkılmış ne çöller aşılmıştır ya.. İnsanın sevgisi, seveni, sevileni için yapabileceği ve yaşayabileceği herşeydir bunlar. Herşeye rağmen gönlümüzde bir yerdir hepsi.
Bazı yerler vardır ki; bir sokaktan bile soğuk ve yabancıdır insana, duygulara, hislere. Bazı yerler vardır; insana doğduğu yerden daha sıcak bir yuva olur yüreğine, bedenine. Asla gitmek istemeyeceği, sonrasında hiçbir yeri sevmeyeceği bir yuva. Bir yüreğin her zaman oranın olmak isteyeceği bir diyardır aslında. Her zaman orada olmayı sevmek, küllerinden doğduğu yerin de ora olduğunu bilmek demektir oysa..
Hem acıya hem tatlıya boyandı burada hisler ama asla korkak bir sevginin eseri olmadı. Yalnızken yüreğime konan bir yabancı ve vereceği en büyük acı yani sen. Sızımı dişleyen bir fırtınanın sözleri yani ben. Yamacıma diktiğin en dalgalı o bayrağın eseri, içimden dökülenler, içime döktüklerim ve içime dökülenler.. Sevgimin umarsızca harcanacağı, hislerimin eşiklerinde donacağı bir sınavın içinde tükenen sualsiz ben. Ve herşeye rağmen birbirimize sarılmaktan vazgeçemeyen biz. Çünkü Yüreğimde çıkan fırtına sensin, amansız duygularımı oradan oraya savuran. Resmimin boyası sensin, yüreğimin en serin rengiyle. Her rengim sana ait bu diyarda, sen zaten gökkuşağının yedi rengisin.
Evet, bugün bu yuvaya bir cemre düştü, bugün Edebiyat Evine ben geldim, bugün yuvamda ben doğdum, bugün Can Evime ben geldim.
Sizi seviyorum
bizi seviyorum...
11 Haziran 2025
Rüya
(
Merhaba Can Evim başlıklı yazı
Rüpatya tarafından
11.06.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.