Hayaletimsi figür, bir süre daha öfkeli bir şekilde varlığını hissettirdikten sonra, yavaş yavaş dağılmaya, mezarlığın karanlığına karışmaya başladı.
Ardında, derin bir sessizlik ve soğuk bir rüzgar esintisi bıraktı.
Hüseyin, yerde titreyen genç adama yaklaştı. Artık bir düşman değil, kendi ailesinin yarattığı bir trajedinin bir kurbanıydı.
Gözleri, boşluğa bakıyordu.
Gerçek, diye fısıldadı Hüseyin, sert bir tonda değil, sadece yorgunlukla
Her zaman ortaya çıkar
Onu toprağa gömmek veya yakmak, onu yok edemez. Sadece daha güçlü hale getirir
Genç adam cevap veremedi.
Yaşadığı şok onu konuşamaz hale getirmişti.
Hüseyin, yerde yanan belgelerin küçük küllerine baktı.
Tüm fiziksel kanıtlar yok olmuştu. Sır, artık sadece bu mezarlıkta, bu toprakta ve onu yaşayan iki kişinin hafızasında yaşayacaktı.
Eğilip, boş çelik kutusunu aldı ve genç adamın yanına bıraktı.
Bu senin olsun. Büyük dedenin mirası bu. Boş bir kutu.
Arkasını dönüp mezarlıktan çıkmaya başladı. Peşinden gelen, artık nefret veya ihanet değil, sadece ağır bir vicdan azabı ve sessizlikti.
Gerçek, nihayet gömülmüştü, ancak hiç umdukları gibi değil.
İsmail Gökkuş
devam edecek...