Gökkuşağını giydirirken ben düşlerimize,
Yok-tun sen…

Siyaha boyarken sen resmimizi,
Yok-tum ben…

Aşk uğradığında bize,
Yok-tuk…

Yok-luk-tuk…

Bütün halleri ezberlenmiş bir kelimenin
İlk hecesini al
Tek söylemlik olumsuzluk bildiriminden
Başka bir şey kalmaz elinde
Biz de başka bir şey değildik
Türevlerimiz kusursuz bir dizi
Anlam bütünlüğüydü sadece
Karşıtını düşünmek bile zahmet gelirdi bize…

Yok-sun-duk…

/Kapıyı çalma boşuna aşk
Yok-uz biz
Yok-uz evde…/

Beş parasız dokunuşlarımızdan bize kalan
Doyumsuz birkaç anıdan öte gidemedi…
İki yakamız bir araya gelmeyecekti,
Emindik…
Kirli bir mendilin tam da orta yeriydi paylaşımımız
Elimizde kalan son kuruşluk dönüşü olmayan bilete ödendi
Meteliksizdi aşk…

Yok-sul-duk…

/Boşuna bekleme aşk
Yolculuk uzun
Yok-uz evde…/

Suretsiz kış gecelerinde
Kemiklerimizi ısıtmanın tek yolu
Kaçmaktı köşe bucak
Ellerimizin değemeyeceği en uzak mevzie…
Buz dağından kopan parçaları
Ayağımızın tersiyle itmek
En büyük marifetimizdi
Kibir beş beden büyük gelirken üstümüze
Bir kibrit alevinden medet ummak da lüzumsuzdu…

Yok-say-dık…

/Hiç sızlanma aşk
Biz hiç olmadık
Yok-tuk evde/

Bütün bunların hepsi
Pervasız bir kurguydu sadece…

Keşke var-say-dık,
Durup düşünmeden kirlettiğimiz sevda evine…

Oysa var-say-dık,
Sevda hiç uğramamıştı bize…

*****
07 Haziran 2009
( Hiç Sızlanma Aşk/yok-uz Evde başlıklı yazı asli-kaya tarafından 8.06.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.