Ağrı dağını sırtlamış bir karınca,
Fili kapmış uçuran bir kartal,
Ya da timsah yemiş bir tırtıl.
Bedenim ruhumu taşıyamıyor,
Yıpranıyor bedenim,
Zarar görüyor her an,
Kaybediyor.
Hannibal’in Sezar’a kafa tutması gibi,
Ya da sisli bir sabah fillerin karşısındaki Beyazıt gibi, Çubuk ovasında.
Socrates kadar çaresiz,
Neitzce kadar zamansız,
Darwin kadar lüzumsuz,
Ve en az Mussolini kadar deli.
Ruhum…
Karşı konulamaz bir fırtınaya kapılmış,
Küçük bir taka bedenim.
İlk dalgada tarihe gömülen hani,
Karadeniz’in belki de Pasifiğin öfkesine yenilen.
Dünya’yı sırtlayan Atlas gibi,
Cengiz Han karşısındaki Pekin gibi,
Benim gibi,
Bedenim…
( Ruh Ve Beden başlıklı yazı MESUT ÇİFTCİ tarafından 3.07.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.