Pencereden baktım dışarıya
Karın kalınlığı diz boyu
Sıkı sıkı giyindim ve botlarımı aradım
16 yaşımın kış günü beni sıkıyordu
Karın hep yağması da
Dışarıda ağaçlar bıkmış gibi,
Bana baktılar yorgun gibi
Bahçeye iyice baktım, döndüm
Bir de evime baktım
Her adımımda üşüdüm, titredim
Bir üşüyen ben değildim
Bir umutlu olan da
Arıyordum hep, deli gibi
Ne aradığımı bilmeden
Kim bilir bir ışık, bir mavilik
Bir gülümseme ve bir sıcaklık
Beynim düşünmekten donmuş
Belki bir dost, hem ben konuşayım
Hep o dinlesin, dertleşelim…
Aşktan konuşalım, ütopyalarımızı
Birbirimize anlatalım
Dalga geçelim hayatlarımızla
Sonra yine hayal kuralım
Diyelim ki bahar gelecek
Hadi yaz gelsin diyelim
Sabaha kadar konuşalım
Seher vakti yine birer çay içelim
Yine aşktan konuşalım
Sonra yine ayrılsın yollarımız
Sen tek başına
Ben tek başıma…