Seyrine varmak vardı sadabat deresinin
Saçlarından tutuştu üsküdar meyhanesi
Yüzünden almak vardı patlamış şirazenin
Mecnuna leyla maşuk eriyor beyhanesi
Ardından bakınırım bakışların çok özel
Misline sığınırım endamı şarab güzel
Sanma ki yalnızlığım bir uçurum seyranı
Saçlarından rüzgarın şevkine sığınırım
Sanma ki gözlerin deryanın saf meramı
Üstüme letâfetin keyfinden sıyrılırım
Cezaya bağlamışsın yakışların çok özel
Misline sığınırım endamı şarab güzel
Dilenciyim dilenen aşka takatın var mı
Kapılardan süzülen ince halayık kuşu
Kanadımdan tutunup çöle fakatın var mı
İçlenerek seyredip meşk içindeyim huşu
Salınıp diyarlara dalğalanırsın özel
Misline sığınırım endamı şarab güzel
Geçiyor sonbaharın solgun ihtiyar yüzü
Avcı son kez ceylanın bakışına hislenir
Sevdiğim asır mı var unutuluyor sözü
Yere düşürme sakın attığım gül pislenir
Sahipsiz bakışların aynada yüzün özel
Misline sığınırım endamı şarab güzel
Acıları süsleyip telden saramam artık
Bilirsin çalğıların tezenesi incedir
Avunarak peşinden ele varamam artık
Aşkımız el Fatiha dönülmesi nicedir
Aşılmayan yollara dallanırsın çok özel
Misline sığınırım endamı şarab güzel
Meyhane divanesi maşukum sana hayran
Raksının oklarını sineme giyiyorum
Gelişlerine özlem süslenirim her bayram
Gelmeyeceğin belli her daim seziyorum
Umutma sevenlerin bedeli ağır özel
Misline sığınırım endamı şarab güzel