“Ucuz seslenişlerin son çağrısı bu!

Dal kırmadan bir gönül eğlenir mi?”

 

Ölmekte lazım!

Ama öyle sinerek değil;

Gölgelerin son nakaratına kadar

Kuru ayazların sıcaklığında yitmek

Tüm boşluklar çamurla sıvanmaz

Boğulurken bir balığın süzgeçleri

Uçarken kuşların sesinde zaman

Eteklerine dolmalı recm taşı

Sonra kırmızı güle nakarat

 

Öperek başlamalı gün diyetleri

Tüm kötü niyetlerin kalbine

Soldan çekilmiş bir kadının

Boşluğunda yükseliyor eri

Ve çivi duruşunda bir oğlan

Karıncalara dokunmadan

Üveyik sancısında elleri

 

Sızılı limon çiçeğinin gölgesinde

Potinlerinde mayasıl nöbetler

Sigarasında baruttan bitişler

Sevgi neyin nesi bilinmez

Lavanta kokan anne yastıkları

Beklemenin uysallığında yüzü

Işığında yol gösteren fenerler

Bitmeli bu savaş ve kavuşmalı

Tüm kınalı yapıncaklar…

 

Beklemede…

Diline sus ekleyen kadın

Omuzlarında kağnı izleri

Bir şey söyler gibi bakışları

Nazenin geçişlerde dağlara

Şimdi direngen başaklara

Yüz sürme saati…

 

Karanfili ısıtmak saçlarından

Gül basmak yaralı ceketlerin

Son düğmeli iliklerine…

 

O yüzden!

Tüm boşluklar acı yüklü

Kavuşamaz bulutların gizinde

Anatomik çağrışımlardan besleniyor

Adına dünya denen çok boyutlu resim

 

Son röntgenimi çek anatomik boşluğumun

Savaşmadan sevişilmez…

 

 

 

 

( Boşluğun Anatomisi başlıklı yazı prens tarafından 6.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.