Suzinak makamından tambur girişini dinliyorum

Sessizliğin iklimine çekilerek düşlerimle makulleşiyor ve içimi çekiyorum

Ne kadar ah u zarım varsa, umut damlaları sabrımı zorlasa da, hiç ses etmiyorum

Sanki bir başka mekân duygu dağlarının arasındayım, gözyaşlarımı tutamıyorum

 

Sezai Karakoç geliyor aklıma, ne kadar imreniyorum

Nesir ve şiirlerini okurken, risalelerin zerk ettiği ibreti solurken irkiliyorum

Mehmet Akif’in kanaati, heva ve heves karşısında ki edebi nezaketiyle yoğruluyorum

Said’i Nursi hazretlerinin yamalıklı yorganı ve tiryakisi olduğu çay ile cefaya feyz kattığına şaşıyorum

 

Âlimler ne eziyetler çekti, ilim için ceht etti

Derviş ve arifler himmet ve hizmet adına varlıklarından vazgeçip erişti

Yolun istikameti belliydi, sevda kararmayan bir meşkti, aşk zaten en aziz şerefti

Neden ve niçin gerekçeli, akıl ve vicdan nitelikli, gönül ihsan ile mücehhez olması gerekirdi

 

Önyargılardan yürekler arınmalı, yeni sayfalar açılmalı

Korkuyu gönülde barındırmaktan kurtulmalı, hesap adına hakla barışık olunmalı

Ne kadar kayıtsız katılırsak, hassasiyeti bırakırsak, ibadet adet üzre olur, ihyası boştur

Aklın ve izanın ihtiyacı olan bilgi ve basiret zaruret olmalı, kul, nefsi esaretten kurtulmalı

 

Mustafa CİLASUN

( Firkatin Yüreğe Hüzün Zerk Eden, Bazen Alıp Götüren Kederi! başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 3/19/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.