KODLANMIŞ AYAKLARIN PEŞİNDEN…

 

Uykuya doyulmamış sabahlarda

Çatlamış nasırlı ellerin tırmalarca ovalamalarıyla

Güneşe bakarken yanar göz bebeklerim

 

 

Kodlanmış gibi bir biri ardınca iner-kalkar ayaklar

Akar, akar/su gibi

İşte bir ömür

 

 
                  -Böyle geçti monotonluğunda hayatın nice gençlikler

 

**

Demiryoluna yakın yürürdü kafile

Umutları raylara odaklı özlemsel bakışlarda saklardık

Demir eridi umutlar bitti

 

 

Demiryolu işçilerinin korosal bağrışmaları

Eşliğinde iş görürken fark etmediği bizdik

Kaybolmuşluğumuzu dahi bilmeden habire koşan

 

 

Ayaklara yapışkanlığıyla tutunmuş gibi dünya da döndü

 

 

Ve ilk ışıkları çıkmadan tepelerin ardından güneşin

Geceden kalma anılarda hayallerimizle yüklü

Birkaç silik yıldız can çekişir gibi

Veda edercesine bakıyordu

 

 

                  -Göklerde sürgün mü vardı; yıldız hicreti böyle midir

 

**

Epilepsi bir aşkın kalanıydı ellerimizde hayat bulan

Aksak ayaklar yorgunluktan yitirirken hafızasını

Sadece bir kıpırdanma hissiyle atmaya yeniden koyulurken

Hala daha ölmemiş denilebilecek kalpte

Umut kırıntılarıydı bizi hayata bağlayan

 

 

Semantik dağılmalarla karışık ağlamaklı

İlkel sözcüklerle dil bir şarkı mırıldanıyordu

Gelecekten

Hiç görmediği bir ülkeden bahseder gibi

Nasıl da inanarak

 

 

Geçişken bir zaman diliminden atlıyorken üç adım

Farkına varamadığımız b/izdik gözeneklerinde dünyanın

Önemsenmeyen kara benekleri

 

 

Biz kendimizi keşfedemeden geçip giderken uzaktan

Zaman da

Paralel boyutta anlaksallığını yitirmeye devam ediyordu

Başkalarının anılarını emerek

 

 

                  -Onlar yoklukta akrabalık b/ağı kurduğumuz milyonlardı-

 

 

**

Yol bitmiyordu

Sıra sıra ağaçlar, yer yer çalılıklar rastlarken

Ve geçerken birer birer geride koyarak

Farkında olmadığımız dostlarımızın

Ayak seslerimizden ürküp kaçışmaları

Görüntüsü geri geliyordu nedense

 

 

Canlı bakarken anlamadığımız ardıl tezahürleriydi

Bütün ayrıntılarıyla başa saran

Belleksel bir görüntü tekrarı yaşıyorduk yer yer

 

 

Nihayet varınca hedefe

Yüklendiklerimizi usulünce indirip yere

Suyu, ekmek çıkılarını gölgeye bir saniye bile ertelemeden

Koştururduk, güneşin ilk ışıklarını

Terleyen zaman yanığı tenlerimizle almaya

 

 

                  -Kodlanmış ayakların peşinden hızlıca

 

 

 

(23.06.2012 / Elazığ)

Güneri Yıldız

( Kodlanmış Ayakların Peşinden başlıklı yazı GüneriYILDIZ tarafından 22.03.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu