Suskun ve sakin bir şekilde

Billür bağlarının ibret sunan sokaklarında ilerliyorum

O kadar asude ve berrakki kuş sesleri ve sincap oynaşmaları dikkatimi çekiyor

Kimseler yok, sanki terkedilmiş koylardan birisi, keşfe aç halet-i ruhiyesi birşeyler söylüyor, gönül dilinden zihnime zerkediyor

 

Her ne hikmetse böylesi mekanlar beni celbediyor

Alıp en bakir hislerimin dile geldiği suhuleti vadediyor, sürur veriyor

Mazi ve ati serencamından,  gönülde ukteleşen sızıdan, gama iten yadından vazgeçmiyor

Onca yaşanmışlığın sayfalarını yeniden yaşatıyor ve sessizce hesabanı hatırlatıp, mizanın ulviyetini ruhumda hissettiriyor

 

Bağlar ne kadar  bakımlı, göçmeler adına

Üçaylıkta olsa mekan değiştirmek, toprakla bütünleşmek, öz namına

Ahirin halinde can bulmak, faniliğin esaretinden kurtulmak için düşlerin fikriyata  galebe çaldığı devran

İnsan nam salmak için, dünyayı içinde yaşatmamalı, varlık için kimliğinden ve imanından ödün vermeden geleceğin hesabıyla yol almaya adanmalı

 

Susadığımı hissediyorum ve etrafa bakınıyorum

Bir yudum su için acabaların tınısıyla, yol, yordam bilenlerin hatırasıyla k karşılaşıyorum

Kendi halinde ve sessizlik içinde ince bir çizgiyle akan hayret çeşmesini farkediyorum ve etkileniyorum

Hazan ve hüzün bağ kültürüyle ziyadesiyle anlamlıdır, göçüp gidenler adına ne acıdır, hatırat olarak ne kaldıysa gönülde hicran içinde yaşanmaktadır

 

Mustafa CİLASUN

( Hüzün Sinemin Ahı, Ruhumun Hicran Sevdası! başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 30.03.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.