Merhaba sevdiğim;
Gecenin izini mürekkep yaptım kaleme
Seni anlatan cümlelere vekil kıldım
Kırmadı içimin cehenneminde yanmaya
Oradan buradan derken sözleri tükettik
Acımadan kullandık en sivri kelimeleri
Hasretinin çehresine tutunurken bakışlarım
Susuverdiğimi hatırladığımda yazdım
Bu okuduğun karalamaları
İçimin derinlerine düştüm sevdiğim
Karanlık buğz ediyor düşüncelerime
Işığını aramaktan yorgun ayaklarım
Bir Yusuf düşüyor yolumun üzerine
Biri su almaya gelir ümidiyle bekliyorum
Yıldızlar ısmarladığım yalnızlığımdan
Karanlığa bir mum yaktım akşamüzeri
Parmaklarımı gezindirdim üzerinde
Gölgeleriyle desenler çizdim duvarlara
Yalnızlığım ve ben oynadık saatlerce
Hatıraların izinde zamanı çiviledik
Uzaklarda sadece zamanı öğütüyoruz
Bekledikçe bir vaha çiçeğe beleniyor
İnatla kedere bulanıyor düşünceler
Kalem yazmaktan imtina ediyor
Hep vuslatınla teselli buluyorum
En çok yeşili sever oldum bu sıralar
Hangi zamanda baksam seni anlatıyor
Baharların koynunda uyuyan dalları
Saçların diye okşarken parmaklarım
Bahar geliyor sevgili
Kuzuların meleyişleri dolu kulaklarım
Kelebeklerin renklerinin gizemi
Toprağın kokusu buram buram
Ve ansızın gelen sağanak yağmurlar
Sen diye bedenime terennüm eden
Vakit geç oldu
Haydi uyu
Kapat ışıkları
Mürekkebi kurumadan yazdıklarımın
Yanındayım…
Âdem Efiloğlu